BURSA BAROSU

EN TEMEL HAK YAŞAM HAKKIDIR VE BU HAK HİÇ KİMSE TARAFINDAN ALINAMAZ…

Bursa Barosu Başkanı Avukat Gürkan Altun, Beşiktaş’ta yaşanan ve 44 vatandaşın şehit olduğu, 155 vatandaşın da yaralandığı terör saldırısına dair açıklamalarda bulundu.

Bursa Barosu Başkanlık makamındaki basın açıklamasında konuşan Avukat Gürkan Altun, siyasilerin ve diğer ilgililerin, yaşanan acılardan ötürü değerlendirme yaparken, asla hamasi nutuklara başvurmaması gerektiğine vurgu yaptı.

Saldırının, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde yaşandığına dikkat çeken Gürkan Altun, “En temel haktır, yaşam hakkı. Hiç kimsenin yaşam hakkı, ne amaçla olursa olsun hiç kimse tarafından alınamaz. Devletler de, varlıklarının temel taşı olan vatandaşlarının can ve mal güvenliğini korumak zorundalardır” dedi.

Gürkan Altun’un yaptığı basın açıklamasının tam metni aşağıdadır.

Kamuoyuna,

Bugün 10 Aralık İnsan Hakları Günü nedeniyle basın açıklaması yapmak üzere toplandık ancak hala 10 Aralık Cumartesi akşamı İstanbul Beşiktaş’ta yaşanan iki bombalı saldırının şokunu yaşıyoruz.

Dile kolay tam 44 kişinin şehit olduğu kanlı terör eylemini lanetlemeden, bu konuda herhangi bir söylem üretmeden önce şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine, yakınlarına, polis teşkilatımıza ve ulusumuza başsağlığı, hastanelerde tedavi gören 150 civarındaki polis ve vatandaşımıza acil şifalar diliyoruz.

10 Aralık İnsan Hakları gününde ne yazık ki 44 insanımızın yaşam hakkı, gözü ve eli kanlı terör örgütü PKK/TAK tarafından elinden alındı. Terörü lanetliyoruz elbette, fakat ülkemizi bir terör ülkesi haline getiren siyasi anlayışı da sorgulayacağız.

En temel haktır, yaşam hakkı… Hiç kimsenin yaşam hakkı, ne amaçla olursa olsun hiç kimse tarafından alınamaz. Devletler de, varlıklarının temel taşı olan vatandaşlarının can ve mal güvenliğini korumak zorundalardır.

Ülkemizde son yıllarda devlet hedef alınarak gerçekleştirilen bombalı saldırılarda şehit olan güvenlik mensuplarıyla, bu olaylarda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı binlerle ifade edilmektedir.

Bugün yaşadığımız acılardan ötürü değerlendirme yaparken asla hamasi nutuklara başvurulmamalıdır. Hele bir tarafca “başkanlık sistemini engellemek için kurulmuş bir tezgah” karşı tarafca “başkanlık sistemini dayatmak için oynanmış kanlı bir oyun” gibi söylemlerin ülkemizi aydınlığa çıkarmayacağı, ulusumuzu huzura kavuşturmayacağı açıktır.

Her bir cephesinden ayrı ayrı bakıp böylesine kanlı terör olaylarından kimin ne kazandığını ve kazanacağını bulmak gerekir?

“Bu saldırılar, Türkiye’nin büyümesini, gelişmesini engellemek isteyen dış güçlerin oyunu” söylemine başvurmak da kahvehane kültürünü baştacı etmek olacaktır.

Bir ülkede barışı tesis etmenin yolları bellidir. Ekonomik refahın liste başında yer aldığı pek çok ayrıntısı olmakla birlikte, temel insan hak ve özgürlüklerini odak alırsanız barışa ve huzura ulaşabilirsiniz.

Ne yazık ki ülkemiz son yıllarda, “Reisçiler” ve “Reis karşıtları” olarak ikiye bölünmüştür. Bu durum, yaşadığımız sorunları çok yönlü olarak artırmaktadır, artıracaktır da… Hem ülke insanın kendi arasındaki gerginliği, hem demokratik araçla antidemokratik tek adam yönetimine sürüklenişin işaretleri çok belirgindir. Gidişatın bugünden daha kötü olacağını görmek için de kahin olmaya gerek yoktur.

Bugünden tezi yok, siyasi irade Meclis gündemine gelen başkanlık sistemi yasa tasarısını derhal geri çekmeli, parlamenter demokratik sistem nasıl iyi hale getirilebilir, hukuk nasıl batı standartlarına getirilir, yollarını aramalıdır.

Türkiye’de, terörü bitirmek ve ekonomik refahı sağlamak, ancak toplumsal yaşama hukukun hakim olması, hukukun da temel insan hak ve özgürlüklerini garanti altına almasıyla mümkün olacaktır. 12.12.2016

Gürkan Altun
Bursa Barosu Başkanı