Bu Haberi

Bu Haberi

B A S I N  A Ç I K L A M A S I

Türkiye Cumhuriyetinin gerçek bir hukuk devleti olması ve siyasi, fiziksel veya ekonomik gücün değil hukukun üstün olması için zorlu ve sürekli bir savaşım veren hukukçular olarak, son yıllarda HUKUK ADINA ve HUKUK ÜZERİNE YAŞANANLARI büyük bir kaygıyla izliyoruz.

Ülkemizin var olan ve giderek ağırlaşan sorunlarla dolu gündeminin ilk sırasına yerleşen “HUKUKUN SİYASİLEŞMESİ” görünümü, ciddi bir tehlike yaratacak boyutlara ulaşmıştır.

Yargının, hiçbir kuşkuya yer vermeyecek kadar açık bir şekilde tarafsız ve bağımsız olması gerekirken, belli siyasi amaçlara yönelik sonuç almak üzere çalıştırıldığına dair toplumda oluşan kanaat yaygınlaşmakta, bu durum güvensizlik ve endişe ortamı yaratmaktadır.

Demokratik bir hukuk devletinde düşünülmesi bile mümkün olmayan yargı odaklı tartışmalar ülkenin normali haline gelmek üzeredir.

Satranç oyunu gibi karşı karşıya hamlelerle açılan soruşturma ve davaların hukuki değil siyasi amaçlı olduğu şeklindeki tartışmalar ve bu doğrultuda oluşan toplumsal kanaat ile yargının gücü zayıflamakta, halkın adliyeye ve adalete güveni zedelenmektedir.

Tüm bu gelişmeler yargıya dışarıdan yapılan müdahalelerle oluştuğu gibi, yargı içinden de sürece katkıda bulunan ve yargı sorumluluğu ile bağdaşmayan uygulama ve kararlar çıkmaktadır.

Yasaların hukukiliği, düzenlenmesi kadar uygulanması ile de doğrudan ilgilidir.

Oysa başlatılan soruşturmalar, gizlilik kararıyla avukatların dosyayı incelemesi hakkının kullandırılmaması ve böylece savuma hakkının kısıtlanmasıyla, davanın açılmasının aylar boyu sürmesi, suçlananlara mahkeme önüne çıkarak kendilerini savunma ve aklanma hakkı verilmemesiyle, suçlamanın suçlananlara net şekilde açıklanmaması gibi hususlarla adil yargılama kriterlerinin tamamen dışındadır.

Ülke geleceği için çok önemli bir tehlike oluşturan bu durumun önlenmesi için yasama- yürütme- yargı organlarının tüm mensupları ve tüm kişi ve kuruluşların demokratik hukuk devletine sahip çıkmaları bunun dışında hareket edenlerin ise kim olursa olsun yaptıklarının hesabını hukuka uygun olarak, tarafsız ve bağımsız mahkemeler önünde vermesi gerekmektedir.

Bursa Barosu Başkanı
Av.Asude ŞENOL