Cumhuriyet Gazetesine açılan davada tutuklanan avukatlar Akın Atalay, Bülent Utku ve Mustafa Kemal Güngöre destek olmak amacıyla İstanbul Adalet Sarayında 6 Nisan 2017de meslektaşları tarafından başlatılan Adalet Nöbeti 85. haftasında sona erdirildi. (27.12.2018)
Bu Haberi | | Bu Haberi | |
Cumhuriyet Gazetesi’ne açılan davada tutuklanan avukatlar Akın Atalay, Bülent Utku ve Mustafa Kemal Güngör’e destek olmak amacıyla İstanbul Adalet Sarayı’nda 6 Nisan 2017’de meslektaşları tarafından başlatılan ‘Adalet Nöbeti’ 85. haftasında sona erdirildi. Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun ile Genç YK Temsilcisi Av. Ümit Özcan'la birlikte katıldığı son Adalet Nöbeti'nde konuşan Av. Kemal Aytaç "Her son yeni bir başlangıçtır aynı zamanda. Adalet Nöbeti sona eriyor ama adaletsizlik, keyfilik ve hukuksuzluk devam ettiği sürece adalet mücadelemiz başka biçimler ve araçlarla devam edecektir" dedi. "Adalet Nöbeti Hatırası" fotoğrafı çekinen avukatlar, daha sonra adliye önünde kırmızı balonlar uçurdu.
Değerli meslektaşlarımız, Değerli basın mensupları,
Bugün burada Adalet Nöbeti'ni son kez tutmak için toplandık.
6 Nisan 2017 tarihinde başladığımız, Adalet Tanrıçası Themis Heykeli'nin altında 85 haftadır hiç ara vermeden tuttuğumuz Adalet Nöbetinin, hep birlikte yürüdüğümüz uzun bir yolculuğun sonundayız.
Her son yeni bir başlangıçtır aynı zamanda. Adalet Nöbeti sona eriyor ama adaletsizlik, keyfilik ve hukuksuzluk devam ettiği sürece adalet mücadelemiz başka biçimler ve araçlarla devam edecektir.
işte bu yüzden, Attila İlhan'ın dizesinden esinlenerek söylersek, "birikip yeniden sıçramak için" birlikte yeni yol ve yöntemler arayacağımız, zenginleşerek, tazelenerek ve güçlenerek adalet mücadelesine devam edeceğimiz bir soluklanmanın da eşiğindeyiz.
Uzun ve zorlu bir yol kat ettik bugüne kadar. Tutmaya başladığımız daha ilk Adalet Nöbeti polisin saldırısıyla karşı karşıya kaldı. Bir arkadaşımızın ayağı, bir arkadaşımızın burnu kırıldı, 9 arkadaşımız gözaltına alındı. Tartaklandık. Cübbelerimiz polisin ayaklarının altında ezildi, çalışma mekânımız olan adliyenin dışına atıldık. Adliye kapısının önünde basın açıklaması yapmamıza izin verilmek istenmedi. Hakkımızda dava açıldı. Adalet Nöbetinin sözcüsü bir arkadaşımızın evi basıldı gece yarısı. Ama tüm bunlara rağmen 85 hafta aynı cesaret ve kararlılıkla, aynı ısrar, inat ve iradeyle yılmadan adalet mücadelesi vermeye, adalet için nöbet tutmaya devam ettik.
Adalet Nöbetinin 85 hafta boyunca kesintisiz ve kararlılıkla devam etmesi nedensiz değil elbette: Adalet arayışı hiç bugünkü kadar yakıcı ve acil toplumsal ihtiyaç ve talep haline gelmemişti çünkü.
Bu topraklar üzerinde adaletsizlik her daim var oldu evet; ama adaletsizlik, hukuksuzluk ve keyfilik hiç bugünkü kadar pervasızca yaşanmamıştı. Adaletin ayaklar altına alındığı, hukukun ve yargının siyasal iktidarın elinde "yargısız infaz" aracı ve bir sopa olarak kullanıldığı bir dönemde yaşamaktayız. Adil bir yargılanmadan, şeklen dahi olsa yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığından söz edebilmek mümkün değildir. Siyasal iktidarın tak diye emrettiğini, hafta sonu demeden adliyeyi açtırarak şak diye yerine getiren bir yargı düzenine tanıklık etmekteyiz ne yazık ki.
Adalet Nöbeti işte bu benzer şartlar altında, Cumhuriyet Gazetesi çalışanı üç meslektaşımızın akıl ve mantık dışı iddialarla haksız ve keyfi tutuklanması üzerine onlarla dayanışmak, onlara dayanma gücü vermek ve adalet talebini dillendirebilmek için başlamıştı.
Ama Adalet Nöbeti zamanla haksız ve keyfi şekilde tutuklamalara maruz kalan başka meslektaşlarımız ve tüm hukuksuzluklara karşı bir kürsü haline döndü. Kim nerede bir haksızlığa ve keyfi uygulamaya maruz kalmışsa onun sesi olmaya, yaşanan adaletsizliği Adalet Nöbeti kürsüsünden tüm kamuoyuna duyurmaya çalıştık.
Yalnızca kendimiz ve benzer düşünceyi paylaştığımız insanlar için değil herkes için adalet istedik. "Düşman hukukunu değil, düşmanlarımız için dahi hukuk talep ettik."
Uzun ve zorlu bir yoldan bugüne geldik demiştik. Ama bu uzun yolculukta bizi güçlendiren, umutlandıran, sevindiren pek çok olay da yaşadık, unutulmayacak pek çok anı biriktirdik. Çağlayan Adliyesinde yaktığımız meşalenin çoban ateşi misali çoğaldığına tanıklık ettik.
Yüzlerce konuşmacıyı konuk ettik Adalet Nöbeti kürsüsünde örneğin. Yüzün üzerinde meslektaşımız, baro başkanları, hocalarımız, gazeteciler, sanatçılar ve siyasetçiler omuz verdi adalet mücadelemize.
ödüller aldı Adalet Nöbeti örneğin. Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) 2017 yılı İnsan Hakları, Demokrasi, Barış ve Dayanışma ödülünü Adalet Nöbetine vermeyi uygun gördü. Keza Kartal Hukukçular Derneği'nin 2017 yılı Hukuk ve Adalet ödülü ve istanbul Barosu'nun ev sahipliğinde düzenlenen Ayın Karanlık Yüzü adlı uluslararası konferansta Hukuk ödülü Adalet Nöbetine verildi.
Adalet Nöbeti Şenliği yaptık dostlarla; birlikte, şiirler türküler söyledik.
Ve Adalet Nöbetinin meşruluğunun mahkeme kararıyla da tescillendiğine tanıklık ettik. Adalet Nöbetinin ilk haftasındaki polis saldırısının ardından gözaltına alınan ve haklarında dava açılan 9 arkadaşımızın yargılandığı davada istanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesi, toplanma özgürlüğünün demokratik bir toplumda ifade özgürlüğü ile birlikte ele alındığının, kurulu düzene karşı çıkan ve barışçı yollarla ifade edilen siyasi görüşlere imkân tanınmasının ve toplanma özgürlüğünün özünün korunması gerektiğinin altını çizmiş ve beraat kararı vermiştir.
Adalet Nöbeti birlikte ve bir arada olmanın gücünü ve önemini de hatırlattı bize bir kez daha. Mücadelenin bizi beslediğini ve güçlendirdiğini, dayanışmadan ve birlikten güç doğduğunu bir kez daha hayat içinde gördük ve sınadık.
Adalet Nöbetinin geride kalan 85 haftasının ardından geldiğimiz aşamada yarınlara bir umut ve ilham alınacak bir mücadele geleneği bırakabildi isek, tutuklu meslektaşlarımızın direnme ve dayanma güçlerine bir nebze olsun katkı sağlayabildi isek, yaşanan adaletsizlikleri ve hukuksuzlukları kamuoyunda biraz olsun görünür kılabildi isek kendimizi amacımıza ulaşmış sayabiliriz.
Bu uzun adalet mücadelesi yolculuğumuzda bizlere destek veren ve eşlik eden, dayanışma içinde olan tüm dostlarımıza bir kez daha gönülden teşekkür ediyoruz.
Başlarken söylediğimiz sözü bitirirken bir kez daha tekrarlıyoruz. Adalet Nöbeti sona erdi ama adalet, temel hak ve özgürlükler, barış ve demokrasi mücadelemiz devam edecektir.
Daha güzel ve yaşanılası bir Türkiye'de buluşmak üzere şimdilik hoşça kalın, adaletle kalın...
Adalet Nöbetçileri 27.12.2018.istanbul
|