Gözaltında ve cezaevinde gördüğü işkence sonucu yaşamını yitiren Engin Çeber ile ilgili olarak infaz koruma memurları, cezaevi müdürleri, polis ve jandarma görevlileri ile bir doktordan oluşan toplam 60 sanık hakkındaki davanın ilk duruşması Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 21.01.2009 tarihinde yapıldı. Bursa Barosu da aldığı kararla davaya katılma talebinde bulundu. Avukatlık Kanunu’nun 76. maddesindeki hüküm gereği davaya katılma talebinde bulunan Baromuzun talebi diğer Baroların talebi gibi reddedildi. Baro yönetim kurulumuzun aldığı kararla başkanımız tarafından görevlendirilen yönetim kurulu üyemiz Av. Nurhayat Altaca Bursa Barosu Başkanlığı’na vekaleten duruşmaya katıldı. Görüntülü ve sesli kayıt sistemi ile görülen davanın ilk celsesinin ikinci bölümünde kurum temsilcileri söz aldılar. Baromuz adına söz alan Av. Nurhayat Altaca, tüm Baroların taleplerinde belirttiği gibi Avukatlık Kanunu 76. maddenin Barolara “Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını koruma ve savunma görevini verdiğini bu nedenle kanunen bu görevi üstlenmiş olan Baroların insan haklarını ihlal eden bu suçtan zarar görmüş olduklarını yine CMK’nın yeni düzenlemesinde de zarar gören kavramının genişletildiği ve tüzel kişilere de katılma hakkının tanındığını dolayısıyla taleplerinin yasal dayanaklarının bulunduğunu” belirtmiştir. Devamında dosya kapsamından açıkça anlaşıldığı ve iddianamede de belirtildiği üzere devlet tarafından, AİHS’nin 3. maddesinde düzenlenen “işkence yasağı”nın negatif yükümlülüğün yerine getirilmemesi suretiyle ihlal edildiği ve bu aşamadan sonra pozitif yükümlülüğün yerine getirilerek etkili soruşturma yapılması ve suçluların cezalandırılması gerektiği belirtilmiştir. Etkili soruşturma yapmanın koşullarından birinin de bir tarafta kamu görevlileri aracılığıyla yargılanan devlete karşı diğer tarafın da güçlendirilmesi ve suçtan zarar gören kurumların adalete yardımcı olacak şekilde donatılması için katılma taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini belirtti. Baromuzla birlikte İstanbul, Ankara, Diyarbakır, Mersin, Van, Bitlis Baroları ile bazı kurum ve derneklerin katılma talepleri, doğrudan zarar görülmediği gerekçesiyle mahkeme heyeti tarafından reddedildi.