Bursa Barosu Tiyatro Topluluğu Tiyatro Advocato, Klauss Mann’ın Mephisto Adlı Oyununu 24 Mayıs Pazar Günü Saat 20.30 da Tayyare Kültür Merkezinde Sahneledi. (19.06.2009)
Bu Haberi | | Bu Haberi | |
Bursa Barosu Tiyatro Topluluğu Tiyatro Advocato, Klauss Mann’ın Mephisto Adlı Oyununu 24 Mayıs Pazar Günü Saat 20.30 da Tayyare Kültür Merkezinde Sahneledi. Resimler için tıklayın...
Bursa Barosu Tiyatro Topluluğu Tiyatro Advocato;
Romen yazar Aurel Baranga’nın KAMUOYU, Aziz Nesin ‘in Yaşar Ne yaşar Ne Yaşamaz, Bulgar Yazar Hristo Boythcev’in The Collenel Bird ( Albay Kuş) Nazım Hikmet’in Kuvayı Milliye Destanı Oyunlarından sonra 5. Yılında Alman Yazar Klauss MAnn ‘ın MEPHİSTO oyunuyla karşınıza çıkıyor. 1920 lerin dönem kıyafetleri, müzikleri ile 18 kişilik oyuncu kadrosu, ışık tasarımcısı, müzik ve efekt direktörü, dekor uygulayıcısı , kostümcüsü , yardımcı teknik kadrosu ile 8 ayrı mekan ve 21 tabloda geçen bu oyunu tiyatromuz, mesleğinde yükselmek için ruhunu güce satan Hendrik Höffgen ‘in ve iktidara hayatları pahasına boyun eğmeyen onurlu insanların hikayelerini, içinde bulunduğumuz dönem gereği oynamayı görev saymıştır.
|
|
|
Ruh Avcıları
İktidar olanlar kendilerine yandaş yaratma çabasında olan ruh avcılarıdır. Zaaflarımız ise ; ruh avcılarının hedef noktası. İster kahramanımız Hendrik Höffgen gibi sıradan bir tiyatro oyuncusu olun, ister çok daha önemsiz yada önemli bir iş yapıyor olun fark etmez. Onlar için bir yandaş, bir yandaştır. İktidar, ardındaki destek ne kadar çok olursa o kadar fütursuz, o kadar rahat ve o kadar denetimsiz olur. Kendisine karşı olanlardan birini bile yanlarına çekmeleri, en azından sesini kısmaları onlar için bir zaferdir. Höffgen gibi sadece mesleğinde yükselmek isteyen ve kendilerine karşı olan bir aktörü yanlarına çekmeleri tabii ki tesadüf değildir. Höffgen’in yükselme arzusu ve zaafları onu satın alınabilecek bir ruh, açık bir hedef haline getirmiştir. Höffgen’in bu yükselişi şüphesiz onun kişisel yaşantısında bir başarıdır, kaderin de azımsanmayacak rolü vardır elbet, ancak denetim altına alamadığı yükselme isteği ve zaafları onun bu yolda ilerlemesinin asıl sebepleri değil midir? Tüm dostları sadece yahudi oldukları için, çingene oldukları için, ari ırktan olmadıkları ya da iktidara karşı oldukları için büyük felaketlere uğrarken, Höffgen ‘in bu suçları işleyenlerle işbirliği yapması sadece kaderle yada ruh avcılarının başarısıyla açıklanabilir mi? Höffgen’in hikayesini izlediğinizde ”çok var böyle insanlar” deseniz de; biz asıl bu hikayede onurlarını yitirmeyen, ruhlarını hayatları pahasına satmayan insanları hatırlatmak istedik size. Biliyoruz ki, “aradan 50 yılda geçse de bir gün insanlar Gotthalk adlı bir tiyatro sanatçısının onursuzca karısını terk etmektense onunla birlikte ölüme gittiğini hatırlayacaklar ve onlar o an için yeniden yaşayacaklar” Her türlü baskı altında bile Otto Ulrich gibi, Magnus Gotthalk gibi, Myriam Horowitz gibi “donu temiz“ olabilen onurlu insanların anısına saygıyla…
|
|
MEPHİSTO
Yazan Oyunlaştıran Çeviri Supervisor Sahneleyen Işık Tasarım Müzik- Efekt Dekor Uygulama Kostüm
OYNAYANLAR CAROLA MARTİN Otto ULRİCH Hans MIKLAS THERESA Hendrik HÖFFGEN JULLİET Magnus GOTTHALK Myriam HOROWİTZ ALEX SARDER Nicoletta von NIEBUHR Erica BRÜCKNER Sebastien BRÜCKNER Bay KNURR Bayan EFEU JOSTHİNKEL LORENZ METRODEL
|
: Klaus MANN : Ariane MNOUCHKİNE : Özdemir İNCE : Özer TUNCA : İzzet BOĞA : Rahmi ÖZAN : Ertuğ BAYRAKTAR : Ömer ARIKAN : İnci KUTGÜN
: İnci KUTGÜN : Metin ÖZTOSUN : Aykan YILMAZ : Seda SÜMER : İzzet BOĞA : Betül OKTAY : Alper KOCABAŞ : Kadriye UYSAL : Erdem AYDIN : Gürkan ALTUN : Günfer EREL : Yaşam ŞAHİN : Okan GÖKALP : Çetin CAMBAZ : Neslihan AKTOSUN : Okan DURSUN : Enis KÜÇÜKKOYUNCU : Cem BOZKUŞ
|
MEPHİSTO’YA DAİR
Oyunumuz 1919 - 1933 Almanya’sında geçiyor. Yani 1. Dünya savaşı ve 2. Dünya savaşı arasında.
Birinci Dünya savaşında yenilerek (bizim sevr anlaşmasına benzer) Versailles Anlaşmasını imzalamak zorunda kalan Almanya büyük zorluklar içerisindedir.
[Bir Hint-Avrupa halkı olan Germen ırkı kuzeyden inerek yüzyıllar boyunca Avrupa’da büyük bir coğrafyaya yayılmışlardır. (Almanlar tarihte -bizim Anadolu beylikleri dönemi gibi- 320 ayrı derebeyliği kurmuşlardır.) Roma-Germen, Avusturya-Macaristan, Prusya İmparatorluğu gibi güçlü ve Avrupa’ya hükmeden yönetimler kurmuşlardır. Bundan rahatsız olan Fransa ve İngiltere özellikle deniz yoluyla keşifler yapıp sömürgeler elde ettikçe güçlenmiş ve 1.Dünya Savaşı’nı kazanmalarıyla da önlerinde engel olan eskinin güçlü devletleri Türk ve Alman imparatorluklarını sonlandırmış, ağır şartlarda anlaşmalar imzalatarak bir daha güçlenmelerini önlemeye yönelik biçimde topraklarını parçalayarak bu topraklarda onlarca ayrı devlet kurulmasını sağlamışlardır. Birinci dünya savaşı sonunda 1919 da Anadolu da yeni bir devlet kurulurken, aynı yıl Germenler WEIMAR CUMHURİYETİ’Nİ kurmuşlardır. Ancak bu devlet sadece 14 yıl yaşayabilmiştir. 1933’te sona ermiştir. ]
Biz de ki tek partili yönetime ve Mustafa Kemal faktörüne karşın; Çok partili demokrasi olan Weimar Cumhuriyeti, galip devletlerin yoğun etkisi altında kalmıştır. Bir yandan 1917 devrimi ile yeni bir yönetime sahip olan RUSYA, kendine yakın yönetimler oluşturmak için Avrupa’nın küçük, yeni ve güçsüz devletlerini siyasi bakımdan etkileme uğraşındadır.
Fransa, İngiltere kendine yakın partileri desteklerken, Amerika da hem siyasal hem ekonomik olarak Almaya da etkili olmaya çalışmaktadır.
Bu dönemde Almanya’da (Weimar Cumhuriyetinde) birçok kere seçimler yapılmış, sosyal demokrat parti, Sosyalist Parti, İşçi Partisi, Komünist Parti birbirlerinin düşmanı olarak kalmışlardır. Versailles Anlaşması ile sömürgeleri elinden alınan, sanayisini kaybeden, birçok ağır sanayi kollarında faaliyeti yasaklanan, topraklarını kaybeden, savaşta insanlarını kaybeden Almanya ‘da 3 milyon işsiz, 10 milyon işsizlikten etkilenen ve gururu kırılmış bir Almanya, tüm bilim ve sanat birikimi ile Avrupa’nın tam ortasındadır.
23 Kasım 1923 günü Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi Lideri Adolf Hitler, Almanların tekrar onurlarını kazanmaları fikriyle, Versailles Anlaşmasını tanımadığını, yeniden büyük bir Almanya düşüncesiyle bir hükümet darbesi düzenler, ancak tutuklanır ve partisi yasaklanır. OYUNUMUZ TAM DA BUGÜN BAŞLAMAKTADIR.
Toplumun aydınları, faşist tehlikeyi görmüşler, bunun bir felaketle sonuçlanacağını fark etmişlerdir. Ancak Weimar Cumhuriyetinde istikrarı ve demokratik bir yönetimi oluşturmakta yetersiz kalmışlardır.
Açlık, yoksulluk ve ağır şartlar nedeniyle sinmiş Almanlar, kurtuluşu Hitler’in söylemlerinde bulmuşlardır. Hapisten çıkan Hitler sonraki seçimlerde yüksek oy alamasa bile Milliyetçi Alman partisi ile koalisyon yaparak Almanya’nın 1. Partisi olma noktasına gelmiştir. 1929 Dünya ekonomik buhranı olayları tetiklemiş, sonun da 30 Ocak 1933 günü Hitler Reich Şansölyeliğine atanmıştır.
Hitler in başarısız hükümet darbesi yaptığı 1923 yılında Hamburg Tiyatrosunda başlayan oyun, komünist bir aydın olan Hendrik Höffgen ‘in tiyatroda temsil sonunda olayı duyurması ile başlar. Komünüst oyuncu dostu Otto ile sevincini paylaşır. Diğer oyuncularda benzer fikirdedirler ancak, nasyonal sosyalist Hans Miklas ve açlık sınırında çalışan tiyatro emekçileri hariç.
Hendrik, Otto ve arkadaşları siyasal yergiler oynayan devrimci bir kabare tiyatrosu yaparak toplumsal mücadele içindedirler. Ancak Berlin’e giderek orada ünlü olmak Hendrik in en büyük hayalidir. Ve her şeyi terk ederek bu hayalinin peşinden Berlin e gider. BU arada Nasyonal Sosyalist Parti güçlenmiş ve kendisinden olmayanları ve olmamakta direnenleri büyük baskılara maruz bırakmaktadır. Hendrik in dostları bu baskılar altında ülkeyi terk etmek, intihara sürüklenmek, direnerek mücadele etmek ve işkenceyle öldürülmekteyken, Hendrik hızla ünlenmekte ve Nasyonal Sosyalistlerin idaresindeki tiyatrolarda çalışmaktadır. Hendrik’in, Hamburg ta bıraktığı dostları, sosyal demokrat ta olsa, burjuva da olsa, komünüst, Yahudi ve Çingene de olsa bu faşist düzene onurlarını koruyarak boyun eğmemişlerdir. Bu oyun bu onurlu insanların anısına yazılmıştır. Oynadığı Goethenin Faust eserindeki MEPHİSTO rolü sonunda Hendrik’e Hitler’in Prusya Tiyatroları Genel Müdürlüğü görevini vermesini sağlar. Hendrik bu görevi kabul etmiş ve artık ruhunu satmıştır.
Bu oyun adım adım faşizme giden bir toplumun aydınlarının bu süreci nasıl yaşadıklarını, birçoğunun bu gidişi kısır siyasi çekişmelerle nasıl göremediğini, görebilenlerin nasıl hiçbir şey yapamadıklarını, sonunda ülkenin ve tüm dünyanın felaketine sebep olan sonuca doğru nasıl gidildiğini insansı ve gerçek bir dille anlatıyor.
Klauss MAnn, ünlü alman yazar Thomas MAnn ın oğludur. Bu dönemi ve Hamburg tiyatrosunu bizzat yaşamış, Hendrik’in hikayesini 1934 yılında yazarak yayınlamak istemiş ancak, o sıralar Nasyonal Sosyalistlerin önemli ve ünlü bir Tiyatro Yöneticisi olan Hendrik Höffgen’i eleştiren bu romanı yayınevleri basmamışlardır. Oyundaki tüm karakterler 1923-1933 arasında yaşamış, hitler dönemi ile ortadan kaybolan, intihar eden, sürgüne giden ve işkenceyle öldürülen gerçek Alman sanatçıların yaşam hikayelerinden esinlenerek yazılmıştır. Kaluss Mann’ın Mephisto romanı Arianne Mounuckine tarafından oyunlaştırılmış ve 1981 yılında Istwan Szabo tarafından film yapılmıştır. Ülkemizde AST tarafından bir kez yaklaşık 20 yıl önce oynanmıştır.
1920’lerin dönem kıyafetleri, müzikleri ile 18 kişilik oyuncu kadrosu, ışık tasarımcısı, müzik ve efekt direktörü, dekor uygulayıcısı, kostümcüsü, yardımcı teknik kadrosu ile 8 ayrı mekan ve 21 tabloda geçen bu oyunu tiyatromuz, mesleğinde yükselmek için ruhunu güce satan Hendrik Höffgen‘in ve iktidara hayatları pahasına boyun eğmeyen onurlu insanların hikayelerini, içinde bulunduğumuz dönem gereği oynamayı görev saymıştır.
İzzet BOĞA
|