BURSA BAROSU

2009-2010 ADLİ YIL AÇILIŞ KONUŞMASI (07.09.2009)


Bu Haberi

Bu Haberi

Tweetle


2009-2010 ADLİ YIL AÇILIŞ KONUŞMASI
7 Eylül 2009

Ülkemizde her adli yıl katlanarak büyüyen sorunlarla açılmıştır. Bu yılda farklı bir durum söz konusu değildir. Tüm olanaksızlıklar ve yıpratıcı koşullar arasında; hukukun üstünlüğü ve demokratik hukuk devletinin gerçekleştirilmesinde, başta laiklik olmak üzere Cumhuriyetin temel ilkelerinin, devletin bölünmez bütünlüğünün korunmasında, çok büyük hizmetler veren cumhuriyetin avukatları, bağımsız yargıçlar ve cumhuriyet savcılarımıza ve yargının diğer emekçilerine tüm toplumun teşekkür borcu bulunmaktadır.

Hepinizin bildiği gibi adalet mülkün yani devletin temelidir. Yargıya ve adalete güven bunalımı baş gösterdiğinde; o toplumun çürümeye yüz tuttuğunu söyleyebiliriz. Bir toplumda barış ve huzuru, sağlıklı bir kalkınmanın gerçekleşmesini ancak sorunları en aza indirgenmiş çağdaş bir hukuk sistemi, güçlü ve tüm unsurları bağımsız bir yargı sağlayabilir.

Bir ülkede alt yapı eksiklikleri olabilir, yollarınız arzu edilen düzeyde olmayabilir, yaşam koşulları ağır olabilir, ancak adalet eksik olamaz. Adalete güveni sarsacak en küçük bir eksikliğe göz yumulamaz. Demokratik hukuk devleti; insanı merkezine alır, insanlık onurunu ve özgürlüğü yüceltir, eşitliği sağlar. Tüm bunlar için güçlü ve güvenilir bir yargı şarttır. Demokrasi yalnızca kimlik ve kültürel özgürlük değildir. Eksiksiz demokrasi için eksiksiz yargı gerekir.

Ancak buradan ilan ediyorum, Bursa’da adalet hizmetleri çökmüştür. Personel yetersizliği ve adliyenin fiziki koşullarının yetersiz ve ilkel oluşu bu çöküşün başlıca sebepleridir. Bursa gibi her yönden Türkiye’nin ikinci büyük kenti olma yolunda hızla ilerleyen, çağdaş dünya karşısında Türkiye’nin önemli bir vitrini olan kentin; bu noktada olması adliyenin ve adaletin gücünden rahatsız olanların işidir.

Önce nitelikli personelle, adalet hizmetlerinin hızlandırılması sağlanmalıdır. Yargıç ve savcı sayısı artırılmalı, avukatların dünya standartlarında hizmet vermelerinin yasal ve fiziki koşulları oluşturulmalıdır.

Bursa’mızın acilen; görkemli, planlama açısından dünya standartlarına, evrensel hukuk ilkelerine uygun, hak ve özgürlüklerin kolayca sağlanabileceği bir Adliye sarayına ihtiyacı bulunmaktadır. Adliye sarayları her dönemde yapıldığı gibi bir yerlerin gelişmesi ya da birilerine gelir sağlanması için yapılamaz.

Adliye Sarayları adalet için, hak için, özgürlük için, demokrasi için yapılır. Ve insanlığın ancak bu yolla mutluluğu ve refahı mümkün olduğundan insan idealinin ve adaletin o eşsiz kollayıcılığının bir simgesi olarak kentlerin orta yerinde tüm ihtişamları ile bulunurlar.

Bursa’nın bu ihtiyacını giderme sürecinde gördük ki; hala bu toplumda aklın yerine duygularla hareket edilmektedir. İdeolojik tavırlar sergilenmektedir. Bilimin ve gerçeğin ışığında görüş üretenlere itibar edilmemektedir. Bazıları ön yargılarından, karşıt görme düşüncesinden kurtulamamaktadır. Oysa “Yanlış, karşıt gerçeğin unutulmasıdır.”

Bir yandan ne pahasına olursa olsun demokrasi derken diğer yanda demokrasinin yeterince kurumsallaşmadığı toplumlarda olduğu gibi, düşünce/tartışma alanını, sivil alanı sınırlayan anlayışlar, toplumu ve muhatapları yok sayan davranışlar sergilenmektedir.

Demokrasi, en sıradan insanlar devlet yönetimine bir şekilde katılabiliyorsa vardır. Oysa Bursa’da bırakın sıradan bir insanı yerel yöneticilerin, sivil toplum kuruluşlarının, bürokratların görüşü dahi alınmadan yapılan icraatlardan biri de Adliye sarayı yeri belirlenmesidir. Sivil toplum ve halkın söz hakkının olmaması demokrasi bunalımının açık göstergesidir.


Adaletin dağıtıldığı yerler olan Adalet saraylarının; yerinin belirlenmesinden, içindeki insan unsuruna, donanımına kadar, içine politika sokmamak gerekir. Çünkü yargıya politika girdi mi adalet kirlenir. İnsan vicdanında adalet duygusu kadar derin ve köklü olan başka bir duygu yoktur. Adalet hepimizin en üst ortak değeridir. Bu nedenle adalete ilişkin her şey tüm Bursalıların ilgi alanındadır. Tek kişinin bu konuda belirleyici olması mümkün olmamalıdır.

Adliye sarayı yeri, halkın istekleri, uzman sivil toplum kuruluşlarının raporları, yerel yönetici ve bürokratlar ile avukatların, yargıçların ve savcıların görüşleri alınarak belirlenmelidir. Doğru soru adliye nereyi geliştirmenin bir aracı olabilir değildir. Doğru soru Adliye nereye yapılırsa adalete olan güven, saygı pekişir, erişimi kolay ve ekonomik olur, olmalıdır.

Her zaman söylediğimiz gibi adaleti gözlerden kaçırmayın, adalete gönlünüzde ve kentinizin en güzel yerinde yer açın. Hepimizin hava gibi su gibi güven veren iyi işleyen bir adalete ihtiyacı var.

Bursa Barosu Başkanı
Zeki Kahraman

 

 

 

 

 
 

BURSA BAROSU BAŞKANLIĞI - İLETİŞİM BİLGİLERİ - 444 50 99
Adres: Kıbrıs Şehitleri Caddesi Adalet Sarayı G-Blok Kat:1 Osmangazi / BURSA
Telefon (0224) 251 66 06
Faks (0224) 251 62 49
E-Posta baro@bursabarosu.org.tr
CMK Servisi - Telefon (0 224) 272 50 44 – 272 50 67
Adli Yardım Servisi - Telefon (0 224) 223 28 23