Bu Haberi

Bu Haberi

İnsanlık bütün dünyada ve tarih boyunca daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi ve daha fazla adalet için mücadele etmişken bugün ülkemizde özgürlük, demokrasi, hukuk ve insan hakları aleyhine adımlar atılması tüm toplumda olduğu gibi biz hukukçularda daha fazla kaygı yaratmıştır. Bizler; yargı bağımsızlığı önündeki engellerin kaldırılmasını, Anayasadaki hukuk devleti ve erkler ayrılığı ilkelerini zedeleyen hükümlerin değiştirilmesini, yürütmenin yargı üzerindeki elini tamamen çekmesini, yargı reformunun yürürlüğe konulmasını beklerken, aksi uygulamaların olduğu kanaati uyandıran son dönemdeki olaylar hayal kırıklığı yaratmıştır.

Her fırsatta demokrasi, insan hakları, hukuk devleti kavramları üzerinde ahkam kesmekte yarışan ama bu ilkeleri hayata geçirme konusunda adım atmayan siyasilere sesleniyoruz.

Elinizi yargının üzerinden çekin!

Çünkü birgün bağımsız ve tarafsız bir mahkemede haklarınıza saygılı ve adil bir şekilde yargılanma hakkına sizin de ihtiyacınız olacaktır.

Üstelik yargılamayı adliyeden, hakim savcılardan ibaret sayamayız. Adalete ulaşırken yargıya yardımcı olan Adli tıp, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı, Emniyet gibi birimlerin de hukuka uygun ve toplumun güven duyacağı şekilde yapılandırılması gerekmektedir.

Yurttaşlarımız hukuk devletinde yaşamanın verdiği huzur ve güven içinde özel hayatlarına ve haberleşmelerine saygı duyulan bir ortamda yaşamalıdır. Yargının savunma ayağını oluşturan biz avukatların da gizli telefon dinlemelerine maruz kaldıklarını biliyoruz. İnsanların kutsal savunma hakkına sahip olmaları yasalardaki şekli düzenlemelerden ibaret olmamalıdır. Sır saklama yükümlülüğü en sıkı şekilde korunması gereken biz avukatların iletişimlerinin denetlenmesi yüzyıllardır verilen savunma hakkı mücadelelerini bir çırpıda yerle bir etmiştir.

9. Kalkınma Planı kapsamında TBMM’de kabul edilen 2013 VİZYONUNA uygun bir şekilde gerekli tedbirler derhal alınmalıdır;

— HSYK Kanunu’nda gerekli değişiklikler yapılarak yargı uluslararası standartlarda bağımsızlığına kavuşturulmalıdır.
— Hakim—savcılık mesleğine seçilirken sınav aşamasından tayin ve terfiye kadar tüm işlemler bağımsız bir kurulca yürütülmelidir.
— Hakim ve savcılar idari soruşturma tehdidi altında kalmadan görevlerini gerçek bir teminat altında yürütebilmelidir.
— Savunma hakkının uygulayıcıları olan avukatların telefonlarının dinlenmesi yasal düzenlemelerle gerçek anlamda engellenmelidir.
— Anayasaya ve taraf olduğumuz temel hak ve özgürlüklerle ilgili sözleşmelere uygun şekilde haberleşme özgürlüğüne ilişkin mevzuatta değişiklik yapılarak istisnai hallerde bu tedbire başvurulması sağlanmalı ve hukuka aykırı dinlemeler halinde sorumlular şikayet olmadan en sert şekilde cezalandırılmalıdır.
— Adli Tıp Kurumu, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı gibi yargıya yardımcı olan kurumlar hukuk devletine uygun bir şekilde ve bütün yurttaşlara eşit uygulamalar yapan tarafsız kurumlar haline getirilmelidir.

Son yaşanan olaylar Sincan 1.Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz, YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Telekulak Skandalı, Adli Tıp Raporları ve benzeri olaylar adalet ve yargı sisteminin ciddi sorunlarla karşı karşıya bulunduğunu apaçık ortaya koymaktadır.
Son zamanlarda yaşananlar ile Ülkemizi ve yargıyı savunmak gereğini bir kez daha hissettik.
İşte bu yüzden sessiz kalamadık.

İşte bu yüzden sokağa çıktık.

Yargı bağımsızlığı, yargı tarafsızlığı, hakimlerin rolü, etkinliği ve bağımsızlığı, temel hak ve özgürlüklerin korunması, yargının doğru, etkin, verimli ve güvenli işleyebilmesi, adalete güven ve saygının sarsılmasına yol açan olumsuzluklar, yargıda siyasal etki ve baskıların ortadan kaldırılması gibi hususlar sadece yargı mensuplarının hakim, savcı ve avukatların değil tüm kurumların yasama, yürütme yargı ve sivil toplum örgütleri ile ülkenin bütün yurttaşlarının sorunudur.

Bu sorunların aşılabilmesi her kurumda iyi yönetişimin gerçekleşmesine, yargı ve adalet hizmetlerinde ulaşılan toplam hizmet kalitesinin yükseltilmesine bağlıdır.

Kısacası Türkiye’nin öncelikle Hukukun Üstünlüğü açılımına ihtiyacı vardır. Ülkede hukuk üstün kılınmadan demokratik açılımdan bahsetmek de mümkün olmaz…

Süreç tarafımızdan hassasiyetle izlenmekte ve endişelerimiz dile getirilmektedir.

Bağımsız Yargı ve adalet hepimiz için.

Her zaman ve her yerde...

Zeki KAHRAMAN
Bursa Barosu Başkanı