İsrail dünya barışı için en büyük tehdittir. İsrail güçlerinin Gazze'ye insani yardım götüren gemilere müdahalesini kınıyoruz.
Bazı devletlerin kirli çamaşırları vardır; başarılı bir şekilde gizleyebildikleri, ortaya çıkmasını istemedikleri, bilinmesinden rahatsızlık duydukları ve bu nedenle resmi tarihlerinden çıkardıkları tarihsel gerçeklerdir bunlar. Bu devletlerin belki de en başarılısı İsrail'dir.
İsrail, yıllardır tüm bir ulusu işgal altında yaşamaya zorlayan, Birleşmiş Milletler’de aleyhine en çok karar çıkartılan, ama bu kararların hemen hiçbirini tanımayan, dünyanın dört bir yanındaki pek çok insanın gözünde saldırgan, zorba ve küstah bir devlettir.
1948'de Filistin topraklarının önemli bir bölümünü işgal ettiği ve Filistinlilerin bir kısmını kendi yönetimi altında yasamaya zorladığı, sürdüğü, hatta imha ettiği bilinen gerçeklerdir. İşgal ettiği bölgelerdeki halka karşı uyguladığı devlet terörü ise oldukça ünlüdür. İsrail ayrıca dünyanın başka bölgelerindeki acılarda da pay sahibidir.
Ancak İsrail çoğu zaman bir "terörist devlet" değil, aksine bir "mazlumlar ve mağdurlar yuvası" olduğu imajını vermiştir. Batı’daki pek çok insan da İsrail’i bu yüzüyle tanır. Bu görüşe göre İsrail, dünyanın dört bir yanında ırkçıların hedefi olan Yahudilerin yegane sığınağıdır. Bu yolla İsrail’in tüm kirli işleri hasıraltı edilmiş, tüm işgalleri, devlet terörü meşrulaştırılmıştır.
İsrail, mevcut ideoloji ve kurumlarıyla ayakta kaldıkça, terörü meşru bir siyaset aracı olarak görmeye devam edecektir. Gazap üzümlerinin bombalarıyla ambulans içinde parçalanan çocuklar, bu gerçeğin ne ilk ne de son kurbanlarıdır.
İsrail savaş suçu işliyor. İnsanlık dramının yaşandığı Filistin topraklarına Türkiye’den götürülen insani yardım malzemelerini taşıyan gemilere İsrail Kuvvetlerince yapılan baskın karşısında sessiz kalmak olanaksızdır.
İsrail, masum sivilleri hedef alarak, insan hayatını ve barışçıl girişimleri hiçe saydığını açık biçimde bir kez daha göstermiştir. İsrail’in Gazze halkına insani yardım ulaştırmak arzusunu taşıyan ve aralarında yaşlı, kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıda ülkeden sivillere karşı gerçekleştirdiği bu insanlık dışı uygulamalarını şiddetle kınıyoruz. Gerekçe ne olursa olsun, yalnızca barışçı faaliyetlerde bulunan sivillere karşı bu tür hareketlerin kabulü mümkün değildir. İsrail'in uluslararası hukuku ihlal eden bu davranışının sonuçlarına katlanması gerekecektir.
İsrail Kuvvetlerinin, gemilerde Hamas örgütüne sözde silah taşındığı, kendi askerlerinin yaralandığı gibi gerekçeler öne sürerek uluslararası kamuoyu tepkisini hafifletmeye çalışma girişimi de son derece vahimdir.
Kaç kişinin öldüğü henüz tam olarak bilinmeyen baskının, İsrail’in ne kadar hukuk tanımaz, ne kadar barbar bir ülke olduğunu kanıtlamıştır. Dünya barışı ve emniyeti için en büyük tehdit İsrail rejimidir; ağır, orantısız güç kullanmayı tercih etmesi son derece üzüntü ve edişe vericidir.
Geçmişte Avrupa topraklarında atalarına yapılanların intikamını bugün Müslüman mazlumlardan almaya çalışan İsrailli yöneticileri uluslararası hukuku hiçe saymaya cesaretlendiren nedir acaba?
Beyaz bayrak çekmiş bir gemiye silahlı saldırı düzenlemek savaş kurallarına bile aykırıyken, üstelik bu saldırıyı yine uluslararası sularda düzenlerken, batının bu barbarlığa sessiz kalması da kabul edilebilir değildir.
Hiçbir neden bu tür bir şiddeti haklı çıkartamaz. Açık denizlerde gerçekleşmiş, uluslararası hukukun ağır bir ihlali olan bu müessif olay ilişkilerimizde telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilecektir. İsrail Kuvvetlerinin Gazze'ye yardım götüren konvoya saldırmasıyla İskenderun'da 7 şehit verdiğimiz saldırının eş zamanlı gerçekleşmesinin bir tesadüften ibaret olduğunu düşünüyor, aralarında bağlantı bulunmadığını ümidediyoruz. Bursa Barosu olarak terörü de, terör yaratan devletleri de, terörist rejimi cesaretlendiren Uluslararası destekçilerini de kınıyor; Birleşmiş Milletleri ve Uluslararası kamuoyunu bölgedeki güvenliğin sağlanması ve barışın korunması konusunda sorumluluklarını üstlenmeye davet ediyoruz.
Hayatını kaybedenlere Tanrıdan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı ve sabır diliyor, yaralananlara acil şifa dileklerimizi iletiyoruz.
Zeki KAHRAMAN Bursa Barosu Başkanı
|