Bu Haberi

Bu Haberi

Bursa Barosu olarak;

07.05.2011 tarihinde Bursaspor ve Beşiktaş Jimnastik kulübü arasında oynanması gerekirken çıkan olaylar sebebi ile TFF tarafından söz konusu müsabakanın iptaline karar verilmiştir.

Öncelikle spor’ un tanımının hatırlanılmasında fayda görmekteyiz. Buna göre; spor: Evrensel kültürün bir parçası, dünyada dili, ırkı, dini farklı olan insanları birleştiren, dünya barışına katkı sağlayan, fiziksel faydalarının yanı sıra insanların ruhsal sağlığını da olumlu etkilemek, sosyal ve moral kazançlar sağlamak amacı ile yapılan hareketler topluluğu olarak tanımlanabilir.

Bu doğrultuda; her ne sebep ile ve hangi spor branşında olur ise olsun; Bursaspor - Beşiktaş Jimnastik kulüpleri arasında oynanacak maç öncesinde meydana gelen ve söz konusu müsabakanın iptaline sebep olan olayların gerek Baromuzca gerek ise spora gönül veren kişi ve kurumlarca tasvibi mümkün değildir.

31.03.2011 tarihinde kabul edilen 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğine Önlenmesine Dair Kanun, meydana gelen olaylara ilişkin olarak da müeyyideler içermesine rağmen, kanunun incelenmesi ile açıkça görüleceği üzere; gerek spor kulüplerine gerek ise taraftarlarına birtakım sorumluluklar yüklemiştir.

Bu bakımdan ; spor kulüplerinin ve taraftarlarının spor tanımından uzaklaşmadan ve spor bilinci içerisinde hareket etmelerinin sağlanması gereklidir.

Tüm bu açıklamalar doğrultusunda;

Bursaspor ile Beşiktaş takımları arasında oynanmadan, saha dışındaki olaylar nedeniyle iptal edilmesi, öncesi ve sonrasında tam anlamıyla yanlışlar zinciridir. Bu yanlışlar zincirini kamuoyu ile birlikte bizler de üzüntüyle izledik. Öncelikle Bursa Valiliği’nin İl Spor Güvenlik Kurulu toplantısını yapmadan, maça Beşiktaş seyircisinin alınma kararının son derece hatalı bir karar olduğunu vurgulamak istiyoruz. Üstelik alınan bu kararın 5 ay önce İstanbul’da yaşanan ve bazı Bursaspor taraftarlarının bıçaklanmasıyla sonuçlanan olaylar göz ardı edilerek, yeterli güvenlik önlemleri alınmadan maçın oynatılmak istenmesi hatalar zincirinin en büyük halkasıdır. Yine, olaylarda Bursaspor seyircisine yer yer orantısız güç kullanılmasını da olayların büyümesinde etken olarak görüyoruz.

Bursaspor seyircisinin özellikle İstanbul’da oynanan ilk maçta yaşamış olduklarını anlıyor, hassasiyetlerini de tahmin edebiliyoruz. Ancak bu duyguları ifade etmek isterken aşırıya kaçan ve sonuçta Bursaspor’a zarar verecek davranışları onaylamak mümkün değildir. Maç saati bile gelmeden maçın iptal kararını bu kadar çabuk veren Futbol Federasyonu’nun bu tutumunu hayretle karşılamaktayız. Maçın emniyet, temsilci, hakem ve diğer raporları gelmeden maçın sonucuna yönelik olabilecek bir kararın Türkiye Futbol Federasyonu tarafından verilmesini de anlamak mümkün olmamıştır.

Galatasaray – Juventus maçını devlet garantisi vererek oynatan otoritenin iki Türk takımının maçını oynatamamasını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.

Meydana gelen olayları kamuoyuna duyuran bazı yerel ve yaygın medyada ise olayda kusuru ve ihmali olan kişi ve kurumlar göz önüne alınmadan sadece Bursaspor aleyhine bir karalama ve linç kampanyası başlatılmıştır.

Kamuoyunda Bursaspor’a verilebilecek cezaların niteliği tartışılmakta ve özellikle sporda şiddet yasasına atıfta bulunulmaktadır. Herkesin bilmesi gerekir ki, Suçta ve Cezada Şahsilik Prensibi de göz önüne alınarak ; sporda şiddet yasası sadece spor kulüpleri için değil spor sahaları ve müsabaka çevresinde yasaklı hareketler gerçekleştiren ( şiddet ve benzeri ) şahıslar için çıkartılmış bir yasadır. Bursaspor Kulübü’ne sadece TFF Müsabaka Talimatnamesi doğrultusunda ceza verilebileceği açıkken, Sporda şiddet yasasına dayalı olarak işlem yapılmasını ve cezalandırılmak istenmesini de hayretle karşılıyoruz.

Bu olaylarda sorumluluğu kusuru ve ihmali olan bütün kişi ve kurumların “bizim kusurumuz yok” anlayışını bir an önce terk ederek almış oldukları kararların sorumluluğundan hareketle Bursaspor kulübünün menfaatleri bakımından, bu olaylardan en az zarar görecek şekilde hareket etmelerini tavsiye ediyor, sonrasında yaşanacak gelişmeleri de merak ve ilgiyle takip edeceğimizi vurgulamak istiyoruz.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur. 09.05.2011