MALATYA'DAKİ SALDIRIYLA İLGİLİ OLARAK BURSA BAROSU BAŞKANI AV.ASUDE ŞENOL BASIN ACIKLAMASI YAPTI. (19.04.2007)
| Bu Haberi |  | Bu Haberi |  |
BASIN AÇIKLAMASI
19 Nisan 2007
Değerli basın mensupları;
Ülkemiz dün Malatya’da bir yayınevine yapılan saldırıyla bir vahşet yaşadı. Bu saldırıda üç kişi elleri ve ayakları arkadan bağlandıktan sonra boğazlanarak öldürüldü. Saldırı yapılan yayınevinin İncil basıp dağıtması, öldürülenlerden birinin Alman kökenli oluşu bu cinayetin Trabzon’da rahip Santaro cinayeti, Agos Gazetesi yazarı Hrant Dink cinayeti serisinin bir devamı niteliğinde olduğunu düşündürmektedir. Üç vahşi saldırının en önemli ortak özelliği ülkemizde yaşamayı tercih etmiş gayrimüslim vatandaşlarımıza yönelik olması ve tetikçilerinin hemen saldırının arkasından yakalanması ama azmettiricilere yani gerçek faillere bir türlü ulaşılamamasıdır. Saldırıların başka ortak bir özelliği de çocukluk çağından henüz çıkmak üzere olan şahıslar tarafından gerçekleştiriliyor oluşudur.
Birileri ısrarla ülkemizi gayrimüslim vatandaşlarımıza karşı vahşi bir tutum içinde göstermek istemektedir. Şimdi başka birileri de bunu Türkiye’nin Avrupa Birliği süreci ile ilişkilendirecek, her şeye iç politikanın dar gözlüğü ile bakan başka birileri de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin arifesinde olmamıza dikkat çekecektir. Bazıları da şeriatçı terör olarak niteleyecek, bütün haber kanalları da ağız birliği etmişçesine ağır bir provokasyonla karşı karşıya olduğumuzu söyleyeceklerdir. Kısacası herkes ezberini tekrar edecek ve bu arada aramızdan kayıp giden üç yaşam arka planda kalacak, bu insanlar unutulacak, diğerleri gibi bu vahşi saldırılar adeta magazinleştirilerek sulandırılacak ve zaten oldukça zayıf olan toplum hafızasından silinip gidecektir.
Bursa Barosuna mensup biz hukukçular kararlıyız; bu defa bu senaryonun tekrarına müsaade etmeyeceğiz. Süreci sonuna kadar titizlikle takip edeceğiz ve gerçek faillere ulaşılıp Cezalarını hukuk düzeninin öngördüğü en üst sınırdan almaları için müdahil olacağız.
Bu arada yine dün Kızıltepe davasında beraat kararı verildi. Bu karar henüz kesinleşmedi ve biz bu şekliyle kesinleşmemesi umudunu taşıyoruz. Ve bu kararın son iki yılda arka arkaya gelen yanlışlar zincirinin yeni bir halkası olduğunu görüyoruz.
Her zaman söylediğimiz gibi, yargıya müdahale etmeden ve hakaret içermeden yargı kararlarının eleştirilmesi mümkündür ve demokratik hukuk devleti ilkeleri açısından doğru olan da budur. Bu nedenle Kızıltepe davasındaki beraat kararının hukuken yanlış ve bu haliyle kamu vicdanını rahatsız edecek nitelikte olduğunu söylemek görevimizdir.
Malatya’daki vahşi saldırıyı kınıyor, yetkilileri olayın arka planı ile bir an önce aydınlatmaya, hukukçuları ve halkımızı daha duyarlı olmaya davet ediyoruz.
Bursa Barosu Başkanı
Asude Şenol
|
