|
Türk'ten Baro'ya ziyaret
Adalet ve Milli Savunma eski Bakanı Prof.Dr. Hikmet Sami Türk, anayasadan "Türk" sözcüğünün çıkarılmak istendiğini ve neredeyse bu milletin adının telaffuz edilmekten çekinilir duruma gelindiğini ifade etti.
Çeşitli etkinliklere katılmak üzere Bursa'da bulunan Adalet ve Milli Savunma eski Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, DSP İl Başkanı Necmettin Şengül, ilçe başkanları ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte, Bursa Barosu Başkanı Ekrem Demiröz ve yönetim kurulu üyelerini ziyaret etti. Ziyaretten büyük memnuniyet duyduğunu belirten Baro Başkanı Ekrem Demiröz, bir dönem adalet sistemini yönetmiş bir kişiyle bir araya gelerek, mevcut adalet sistemini tartışıp değerlendirmenin çok yararlı olduğunu ifade etti. Meslektaşlarının sorunlarını dile getiren Demiröz, Bursa'da adliye sarayı sıkıntısı yaşadıklarını vurgularken, avukatların mesleklerini yapamaz hale geldiğini, özellikle son dönemde mesleğe büyük saldırılar olduğunu söyledi. Demiröz, "Son dönemde, bir çok şeyi hukukla açıklamak artık giderek zorlaşıyor. Anayasa değişikliğiyle ve getirilmek istenen yeni sistemle, meslektaşlarımızın giderek zor bir döneme gireceğini şimdiden görebiliyoruz. Avukatlar, artık mesleklerini yapamaz hale gelmiş durumdadır" diye konuştu.
TÜRK: "KİMİN İÇİN ANAYASA YAPILIYOR?"
Adalet ve Milli Savunma eski Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Meclis'te yürütülen anayasa çalışmaları konusundaki eleştirilerini dile getirerek, “Neredeyse bu milletin adı telaffuz etmekten çekiniliyor. Sormak gerekir bu insanlara, siz hangi millet için anayasa yapıyorsunuz? Türk milleti için anayasa yapıyorsanız, elbette bu milletin adı anayasada geçecektir, başka türlü olamaz. Başka hiçbir ülkenin anayasasında, o ülkenin kurucusu olan milleti, o ülkenin sahibi adıyla belirtmeyen bir hükme rastlanmaz. Yeni anayasada 'Türk' sözcüğü çıkarılmak isteniyor" dedi.
Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, AK Parti'nin hazırladığı anayasa taslağında milletvekili yemininin değiştirildiğine dikkati çekerek, "Bu gidişle yakında bu ant içme törenlerinde Meclis kürsüsüne örneğin Kur'an-ı Kerim konulup yemin edilme yoluna gidilirse, buna şaşmamak gerekir. Çünkü her insanın inancı kendisine ait ve kendi vicdan işidir. Ama burada laik bir devletin parlamentosunun üyesi, laik bir devletin bakanı olarak ant içecek. Gidişat böyle. Bunlar son derece kaygı verici gelişmeler. Bu AK Parti'nin hazırladığı anayasa taslağında yer alıyor" dedi.
|
