BASINA VE KAMUOYUNA
İçinde bulunduğumuz haftada 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olması nedeniyle öncelikle tüm çocuklarımızın bayramını kutlar, ulusal egemenliğimizin sonsuza dek süreceğine olan inancımızı belirtiriz. Kurtuluş Savaşı’nın zor yıllarında ve milli iradenin göstergesi olan ve 23 Nisan 1920’de açılan Büyük Millet Meclisi dolayısıyla, savaşın olağanüstü zor koşullarında milli iradeye olan büyük saygısını ve güvenini ortaya koyan büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah ve yol arkadaşlarını bir kez daha minnet ve saygıyla anıyor ve cumhuriyete ve ulusal egemenliğe sonuna kadar sahip çıkacağımızı belirtmek istiyoruz. Dünyada belki de tek örnek olan 23 Nisan çocuk bayramı, içeriği son dönemlerde boşaltılmaya çalışılsa da uluslar arası bir niteliği olan ve tüm dünyadan yarının sahiplerine, barışa ve kardeşliğe çağrıdır, büyük Atatürk’ün deyişiyle yurtta barış dünyada barışın çağrısıdır
Her ne kadar çocukların bayramına sahip tek ülke olmamıza karşın son dönemde özellikle çocuk istismarları, işçi çocuklar sorunu ve sokak çocukları gerçeği de yanıbaşımızda sorunlar yumağı olarak durmaktadır. Ceza ve iş yasalarımızda çocukların çalıştırılması yasak olmasına karşın bizzat resmi rakamlarda bile çocuk işçiler gerçeği karşımızda durmakta, devletin anayasal görevi olan çocukların korunması ilkesi ise kağıt üzerinde kalmakta ve bu amaçla kurulan resmi kuruluşlar da yetersiz kalmaktadır. Denetimli serbestliğe ilişkin hükümler ve uygulama sonuçları da ne yazık ki çocuk işçiliğine yol açabilecek niteliğe dönüşmüştür. Ayrıca, çocukların yarışmacı olduğu ve milyonlarca izleyicisi olan amaçsız şarkı yarışmaları ile çocuklar sömürülmekte ve gelişimleri olumsuz etkilenmektedir. Bir çok çocuğun rol modeli bu yarışmalar olmakta ve çocuklar geleceklerinden çalmaktadır. Çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimlerini tamamlamaları gereken bir konuda ne yazık ki bu hususta da çocuklar sömürülmektedir.
Kamuoyunda 4+4+4 eğitim yasası olarak bilinen yasayla işçi çocuklar sorunu daha da büyüyecektir. Zira bu yasayla, temel eğitimleri bölümlere ayrılan ve gittikçe büyüyen emek alanındaki gereksinimlerde ucuz olması nedeniyle daha fazla çocuk işçi istihdam edilmesi olasılığı yükselmiştir. Yine, çocuk gelinler sorunu da hala çözülebilmiş değildir ve ülkenin genelinde bu sorun daha da yakıcı bir hal almıştır. Suça sürüklenen çocuklar da ne yazık ki bu anlatılan durumlarda sayıca çoğalmaktadır. Cezaevlerinde tutuklu / hükümlü çocukların sayısı her geçen yıl daha da artmaktadır. Tüm bu gerçeklere karşı Bursa Barosu Çocuk Hakları Komisyonu olarak hukuksal mücadelemize devam edeceğimizi belirtiriz. 23.04.2013
Bursa Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanlığı AV.BİLGE YILDIZ ARICIOĞLU
|