BASINA VE KAMUOYUNA
26 Haziran 2013
Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki; Bursa Barosu Çocuk Hakları Komisyonu olarak böylesine bir olay nedeniyle sizlerin karşısında olmaktan üzüntü duyuyoruz.
Ülkemizde çocuğa karşı şiddet, cinsel istismar ve kötü muameleler maalesef gündemden hiç düşmemekte her geçen gün farklı bölgelerden birbirinden vahim olaylar karşımıza gelmektedir.
Geçtiğimiz kısa dönem içinde Mardin’de N.Ç davası ve 28 sanık, Zonguldak’ta 14 yaşındaki bir erkek çocuğa cinsel istismar dan 12 sanık, gölcükte 13 yaşında bir çocuğun cinsel saldırıya uğraması nedeniyle 21 sanık, Uşak’ta 12 yaşında bir kız çocuğuna cinsel istismardan 13 sanık ve son olarak Bingöl’de 16 yaşında bir çocuğa karşı işlenen suçtan 8 sanık adliyelere sevkedilmiş adalet önüne çıkartılmıştır. Ancak bu olayların hiçbirinde kamu vicdanını rahatlatacak bir karar verilememiştir. Bu şartlarda verileceğine de inancımız yoktur. Çünkü Pozantı ve Şakran Cezaevlerinde kendi denetiminde güvencesinde olan çocukların istismarını önleyemeyen hatta tepkisiz kalan idarenin dışarıda meydana gelen bu utanç timsallerine de gereken adil yargılamayı yaparak tatmin edici cezalar vermesini beklemek hayalcilik olur. Neden mi hayalcilik olur? Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre; sadece İstanbul’da 2011 yılı itibariyle 1486 tecavüz ve 2488 çocuk istismarı vakası yaşanmıştır. Bu adliyelere intikal eden olayların verileridir. Ayrıca Barolar Birliği Kadın Hakları Komisyonu’nun araştırmasına göre Türkiye’de her dört evlilikten birinde çocuk gelin vardır.
Biz bir kere daha seslenmek istiyoruz. Çocuğun yüksek menfaatini esas alarak hazırlanan yeni Anayasa başta olmak üzere, gerek Türk Medeni Kanunu’nda, gerek Ceza Kanunumuzda ve gerekse Çocuk Koruma Kanunumuzda yapılacak düzenlemelerle imzacısı olduğumuz Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ile paralellik sağlanmalıdır.
Aksi takdirde bizler daha çok seminerler, konferanslar, basın açıklamaları yapsak da bu istismarın önüne geçemeyiz. Bingöl’de yaşanan bu utanç verici olayı bir kez daha şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Bu kez yargı eliyle çocuk istismarının desteklenmesi son bulmalı. Yetkili ve görevli tüm kamu kurum ve kuruluşları ve ilgili kişileri çocuk haklarıyla ilgili yasal yükümlülüklerine uymaya çağırıyoruz.
Kamuoyuna, TBMM’ye ve hükümete duyururuz.
Bursa Barosu Başkanlığı
|