Bu Haberi

Bu Haberi

Bursa Barosu Kadın Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Sibel Özbudak, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen basın açıklamasında konuştu. Günümüzde her üç kadından birinin şiddetin değişik şekillerine maruz kaldığını söyleyen Avukat Özbudak, “Kadına şiddet, ekonomik, sosyal, psikolojik, fiziksel müdahaleye kadar gidebiliyor. Kadına yönelik ayrımcılık ve bunun uzantısı şiddet bir insan hakları ihlalidir, münferit değil, sistematiktir. Bu nedenle, engellenmesi de ancak sistemli ve etkin bir mücadele ile gerçekleşebilir” dedi.

Bursa Barosu Başkanlığı tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen basın açıklaması Bursa Barosu’nun BAOB’daki Hizmet Birimi’nde yapıldı.

Bursa Barosu Başkanı Avukat Ekrem Demiröz, Bursa Barosu Kadın Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Sibel Özbudak ile Bursa Barosu’na kayıtlı kadın avukatların geniş katılım sağladığı toplantıda konuşan Bursa Barosu Kadın Hukuku Komisyonu Başkanı Sibel Özbudak, kadına yönelik şiddetin, münferit olaylardan çok sistematik olaylara dönüştüğüne dikkati çekti. Özbudak, kadına yönelik sistematik şiddetin önüne ancak sistematik mücadeleyle geçilebileceğinin altını çizdi.

Sibel Özbudak: ‘Çocuk Gelin’ sorunu toplumsal cinsiyet ayrımcılığının doğurduğu bir vakadır

Sibel Özbudak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Küçük yaş evlilikleri de kadına şiddet kavramı içerisinde ele alınması gereken bir konudur. Çocuk gelinler sorunu ki Çocuk Hakları insan haklarının somut içeriğini oluşturur. Çocuk gelinler sorunu, yoksulluk, ataerkil zihniyet, çok çocuklu aile yapısı, kadının eğitimsizliği, kadının statüsünün düşüklüğü, toplumsal cinsiyet ayrımcılığı gibi çok yönlü nedenlerden kaynaklanmaktadır. “Çocuk Gelin”, “Çocuk Anne” olgusunu beraberinde getirmekte, erken yaşta evlilikler kız çocuklarının cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarını ihlal etmekte ve anne-bebek ölümlerine yol açmaktadır.2012 yılında 18 yaş altında evlendirilen, resmi kayıtlarda yer alan kız çocuk sayısı 40.428’dir. Bu toplumsal soruna kalıcı çözüm üretme konusunda, okul öncesi eğitimden başlayarak çocukların küçük yaştan itibaren bilgilendirmesi ve bilinçlendirmesi için uzun soluklu çalışma yapılmasında yarar vardır.”

Çocuk gelinler sorunun, her yönüyle ele alınması gereken önemli bir konu olduğunu belirten Sibel Özbudak, TCK’da cinsel istismar mağduru çocuk yaşının 15 yaştan 18 yaşa çıkarılmasının ve çocuğa karşı işlenen suçlara verilecek cezalarda haksız tahrik indirimi yapılmaması gerektiğine vurgu yaptı. Özbudak, “Çocuk gelinler sorunu her yönüyle ele alınmalı, kız çocukların eğitimi, okula devamları, istihdama katılımları desteklenmeli, ülkemizde sürdürülebilir kalkınmanın etkin bireyleri haline gelmeleri sağlanmalıdır” diye konuştu.

Özbudak: Tüm haklardan eşit şekilde faydalanmak istiyoruz

“Bu güzel dünyada yalnız yaşamıyoruz” diyen Avukat Sibel Özbudak, “Kadınlarımızı anladığımız, saygı duyduğumuz, yaşam ve özgürlük hakkı başta olmak üzere sağlık, eğitim, yiyecek, barınma ve toplumsal hizmetler de içinde olmak üzere insani bir yaşam düzeyine kavuşma, mal ve mülk edinme, çalışma, işini seçme özgürlüğüne saygı duyulduğu ölçüde mutlu bir dünya kurmuş oluruz. Ülkemizin ve dünyamızın daha eşitlikçi, daha yaşanabilir hale gelmesi için erkeklerle yan yana çalışmayı hedefleyen biz kadınlar; eşitliği, özgürlüğü, hakça bir yaşamı, onurlu çalışmayı, eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik hakkından eşit bir şekilde yararlanmayı savunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Ekrem Demiröz: Baromuzun 2 bin 300 üyesinin 900’ü kadınlardan oluşuyor
Bursa Barosu’nun BAOB Hizmet Birimi’ndeki basın açıklamasının ardından kadın avukatlar ile Bursa Adliyesi’nde görev yapan kadın hâkimler, yine Bursa Barosu Başkanlığı tarafından organize edilen yemekte biraraya geldi.

BAOB Bistro’ daki öğle yemeğine katılanlara hitap eden Bursa Barosu Başkanı Avukat Ekrem Demiröz ise, 2 bin 300 üyesi olan Bursa Barosu’ndaki kadın avukat sayısının 900 olduğunu kaydetti.

Son yıllarda hukuk diploması alan bireyler içerisindeki kadın sayısının artmasının kendisini mutlu ettiğini söyleyen Ekrem Demiröz, “Bu artış bizleri sevindiriyor. Son 1,5 yıllık zaman diliminde düzenlediğimiz ruhsat törenlerinde, yeri geliyor 20 ruhsatın 17’sinin sahibi kadın meslektaşım oluyor. Kısacası avukatlık mesleğindeki kadının aleyhine olan denge kadınlar açısından hızlı bir şekilde düzeliyor0. Kadınların bu mesleği yapıyor olması çok önemli. Yine aynı şekilde kadın hâkim ve kadın savcıların da olması hukuk sistemimizin gelişmesine önemli katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum” dedi.