BURSA BAROSU

BASIN AÇIKLAMASI - 27 KASIM 2014 (28.11.2014)


Bu Haberi

Bu Haberi

Tweetle



BASINA VE KAMUOYUNA

27.11.2014

Alışılagelmiş bir iktidar uygulaması olan torba yasanın bir örneğiyle daha karşı karşıyayız. Buna göre 19 ayrı yasada değişiklik getiren ve kamuoyunda iç güvenlik ve yargı paketi olarak adlandırılan yeni torba yasa değişiklikleri TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Hükümet yıllardır yeni anayasa değişikliği diyerek kamuoyunu yanılttığı gibi mevcut yasalara bile uymuyor, paralel yapıyla mücadele adı altında ihtiyacına göre yasal değişikliklerle her tür hukuksuzluk ve keyfiliği Yeni Türkiye adıyla yapıyor.

İç güvenlik paketi kapsamında vali veya kaymakamın görevlendireceği bir emniyet amirinin sözlü emriyle kişinin üstü, eşyaları ve aracı aranabilecek. Bu uygulama 24 saat içinde yargıcın onayına sunulacak. emniyet yetkilileri gecikmesinde sakınca bulunan hallerde dinlemeleri hâkim kararı olmadan 48 saat boyunca yapabilecek. Mevcut yasada bu sınır 24 saat olarak düzenlenmiştir. 48 saat sonra bu konuda görevli yargıç da sadece Ankara’daki ağır ceza mahkemesi üyesi olacak. Yine, toplantı ve gösterinin yasadışı hale dönüşmesi durumunda güvenlik amiri, 24 saate kadar, şiddet olaylarının yaygınlaşması halinde 48 saate kadar gözaltı kararı verebilecek. Böylelikle iktidarı eleştiren her toplumsal gösteri ya da bir protesto yürüyüşü bu kalıba sokulup keyfi gözaltılar yaygınlaşacaktır.

Getirilmesi düşünülen kıstaslardan biri de kuvvetli suç şüphesinin yerini makul şüpheye bırakmasıdır. Bununla herkesin olağan şüpheli haline gelmesi ve tutukluluğun sıradanlaşması tehlikesi gündeme gelecektir. Ayrıca, avukatlara dosya incelemede getirilmesi düşünülen kısıtlama yetkisi yargılamanın üç ayağından biri olan savunmaya yönelik büyük bir saldırıdır. Dosyayı inceleyemeyen bir savunma yargılama faaliyetinin de bağımsızlığına ve tarafsızlığına gölge düşürecektir.

Paketle, vali, kamu düzenini sağlamak amacıyla mahalli idareler dahil bütün kamu kurumlarından itfaiye, ambulans, çekici, iş makinesi ve diğer araç ve gereçlerin sağlanmasını isteyebilecek. Emir yerine getirilmezse bu ihtiyaçları polis ve jandarma kurumlardan zorla alacak. Yani merkezi hükümetin atadığı vali, yerelde halkın seçtiği belediyeden sorgusuz sualsiz araç ve gereç teminini talep edebilecek. Bu da her eleştiride sandığı ve milli iradeyi gösteren hükümetin niyetini ortaya koymaktadır.

Paketle, Emniyet; eğitim, tayin, terfi, görevden alma ve yükselme yöntemleri açısından en kıdemli personelin terfi etmesi kuralı değiştiriliyor. Bunun yerine yöneticiler, ‘liyakat’ değerlendirmesi yapacak. Daha önce meslekten çıkarılmasına karar verildiği halde zamanaşımına uğradığı için cezaları kaldırılanlar emekliye sevk edilecek. Polis Akademisi ile polis meslek yüksek okulları ve eğitim merkezleri yeniden yapılandırılacak. Buradaki mevcut yöneticilerin görevleri sona erecek. Paralel yapıyla mücadele adı altında ve "gerekirse cadı avı yapacağız" demeçleriyle kontrolsüz bir polis devletinde artık en uç noktayı yaşayabileceğiz.

Yargıtay ve Danıştay’ın yapısında ve işleyişinde getirilmesi düşünülen değişiklikler de yargı bağımsızlığına ve tarafsızlığına yönelik saldırıdır. Bununla iktidar her tür yargı kararlarına müdahale etme olanağına kavuşacaktır. Yargıtay ve Danıştay’da yapılması düşünülen bu değişiklikler kuşkusuz yargıda dizayndır, iktidarın hızlı sonuç veren yargı gerekçesi gerçek olsa yıllardır istinaf mahkemeleri kuruluşunu geciktirmez ve buna ağırlık verirdi.

Bu değişikliklerin bir de Gezi eylemlerinde öldürülen ve sanıkları arasında olayın gerçekleştiği sokaktaki esnafların da olduğu Ali İsmail Korkmaz'ın davasının olduğu gün "esnafımız yeri gelir polis olur, alperen olur, hakim olur" diyen birisinin cumhurbaşkanı olduğu bir ülkede yapıldığını görünce insan kendi can güvenliğinden bile endişe eder hale gelmektedir.

Tüm bu değişikliklerle zaten polis devletine dönüşmüş olan Türkiye artık kontrolsüz bir istihbarat ve emniyet devletine dönüşmüş olacak. Hukuksuz ve keyfi yetkilerle her birimizin yaşamı adeta devletin her alana karıştığı bir yapıya bürünecek. Biz Bursa Barosu olarak önceden olduğu gibi bundan sonra da hukuku yok sayan yapılanmalara karşı hukuk ve demokrasi mücadelesini sürdürmeye devam edeceğiz.

BURSA BAROSU BAŞKANLIĞI


 
 

BURSA BAROSU BAŞKANLIĞI - İLETİŞİM BİLGİLERİ - 444 50 99
Adres: Kıbrıs Şehitleri Caddesi Adalet Sarayı G-Blok Kat:1 Osmangazi / BURSA
Telefon (0224) 251 66 06
Faks (0224) 251 62 49
E-Posta baro@bursabarosu.org.tr
CMK Servisi - Telefon (0 224) 272 50 44 – 272 50 67
Adli Yardım Servisi - Telefon (0 224) 223 28 23