Page 328 - BURSA BAROSU ÇALIŞMA RAPORU 2016-2018
P. 328
BARO BÜLTENLERİ
Bursa Barosu Başkanlık makamında Sivas katliamının yıldönümü nedeniyle basın toplantısı düzenlendi.
Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun, önceki dönem başkanları Ali Arabacı ve Yahya Şimşek ile
avukatların katıldığı toplantıda konuşan Umut Mısır, Sivas katliamını anmanın demokrasi ve adalet
isteyen tüm vatandaşların görevi ancak kendileri için de bir zorunluluk olduğunu ifade etti.
Siyasiler, linç kültüründen besleniyor!
2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak Oteli’nde aydınlara, demokrasiye ve birlikte yaşama kültürüne
yapılan hain saldırının, tarihe düşünce ve ifade özgürlüğünün engellendiği, linç kültürüyle yaşam
hakkının fiilen sona erdirildiği kara bir gün olarak geçtiğini kaydeden Umut Mısır şunları söyledi:
“Bu acı ve unutulması mümkün olmayan olay sonrası dönemin siyasileri ve yöneticilerinin açıklamaları
adeta failleri koruyan ve linç kültürünün yerleşmesini sağlayan sonuçlar doğurmuştur. Ne yazık ki
günümüzde de siyasiler hala bu nefret dilinden ve linç kültüründen beslenmektedir.
Sivas katliamının üzerinden geçen onca yıla rağmen, olayın asli failleri ve olayı engellemek için kılını
kıpırdatmayan sorumlular yargılanmadığı gibi halkı birbirine düşürmeyi hedefleyen provokasyonlar ve
gerici-ırkçı saldırılar artarak devam etmiştir.
Katliamın hukuki süreci, olayı aydınlatıp faillerin cezalandırılmasından ziyade olayı örtbas etmek ve
katiller ile failleri aklama sürecine dönüşmüştür. Yargılama sürecinde kimi göstermelik cezalar verilmiş
olsa da olayın asıl failleri yargılanmadığı gibi sonrasında zamanaşımı sebebi ile dosya kapatılmış ve
dönemin başbakanı zamanaşımını ‘milletimize hayırlı ve uğurlu olsun’ diyerek karşılamıştır.
Sivas, en vahşi örneklerden biri!
Yapılan göstermelik yargılamada sanıkların avukatlığını yapan kişiler sonrasında adeta ödüllendirilerek
milletvekili, bakanlık ve belediyelerde önemli görevlere getirilmişlerdir.
Bu acı olayın aydınlatılmaması ve fail ile sorumluların cezalandırılmaması sonrasında gerçekleşen ve
üzücü sonuçlar doğuran diğer katliamlara da zemin hazırlamıştır. Bu olayın sorumlularının bulunarak
cezalandırılmadan Türkiye’nin gerçek anlamda bir demokrasiye kavuşamayacağı ortadadır.
- 304 -