Page 586 - BURSA BAROSU ÇALIŞMA RAPORU 2016-2018
P. 586
BARO BÜLTENLERİ
her yere ulaşmamıza imkan veriyor, sosyal medyadan takip edilebiliyor” diye konuştu.
Konuşmasına, “Bu iktidar ne diyerek yola çıktı, şimdi nerede?” sorusunu sorarak başlayan Eliaçık,
kendisinin bugün iktidarda olanlarla birlikte bir dönem MSP’nin Akıncılar gençlik kolunda yer aldığını
söyledi. Eliaçık, 1980 darbesi sonrasında Akıncılar Gençlik Davası’nda 1 yıl tutuklu kaldıktan sonra
ilk çıktığı duruşmada beraat ettiğini hatırlatarak, “Ben neden orada değilim? Ben vicdanımın sesini
dinledim ve yollarımı ayırdım. İkbal gözetsem onların arasında olurdum, itiraz etmeyip biat etseydim
el üstünde tutulacaktım” ifadelerini kullandı.
“Ben bu işin dini bir diktatörlüğe gideceğini gördüm” diyen İhsan Eliaçık, 2003 yılında yayınladığı Adalet
kitabında bugün yaşanan birçok konuya dikkat çektiğini hatırlattı. Cihad konusunda Hz. Muhammed’in,
“En büyük cihad insanın nefsiyle savaşıdır” dediğini belirten Eliaçık, şunları söyledi:
“Büyük cihad kişinin özeleştiri yapması, kendi geçmişiyle, tarihiyle yüzleşmesidir. Ben bunu yaptım.
Karşı tarafa saldırmak kolaydır ama kendini eleştirmek zordur. Politikacılar buna asla yanaşmazlar.
Bunu ancak düşünenler, fikir adamları yapar. Nerede bir filozof varsa nefsiyle mücadele edendir.
Bugün ülkede iktidardakiler nasıl bakıyor? Ülkenin yüzde 70’i sağcı muhafazakar, yüzde 30’u solcu. O
zaman yüzde 30 için ne söylersen söyle. Yüzde 30 onun umurunda bile değil. Bu yolla sürekli konsolide
tutmaya, tahkim etmeye çalışıyor.”
Bu anlayış ve bakışın kırılması gerektiğini, kendisinin de yıllardır bunu yapmaya çalıştığını ifade eden
Eliaçık, şöyle devam etti:
“Onların hiç temas etmediği yanaşmadığı grupların içine girdik. Gezi’de cuma namazı kıldırdık, 1
Mayıs’ta Fatih Camii’nden Taksim’e yürüdük. Biz bunu kırdık fakat ‘derhal önlenmesi lazım’ dediler, bu
çözülmeyi durdurdular. Bizi mahkum ederek şeytanlaştırdılar. Dini yönden yaptığım eleştirilerden dolayı
bana bugüne kadar bir şey yapmadılar. Neler neler söyledim. Fakat terör örgütü propagandasından
ceza vererek seslendiğim insanlara bir mesaj vermek istediler. Bunların hepsi hesaplı kitaplı… Ben bu
kutuplaşmanın kırılması gerektiğini söylüyorum ve Gezi’den bu yana cemevlerine gidiyorum.”
Gidilen yolun dini diktatörlük olduğunu, ancak tarihin akışını tersine çevirmenin mümkün olmadığının
altını çizen Eliaçık, “Padişahlığı, halifeliği getireceğiz demek boş şeydir. Ben bugün iktidardakilerin
varmak istediği yerde başvuracakları kitaplarla, kaynaklarla yüzleştim. Onlar bunlarla yüzleşmeye
cesaret edemez. Onlar itiraz edemezler. Yeryüzünde Allah’ın gölgesi diye bir şey yok, olmaz. Hilafet
diye bir şey yok. Bütün büyük dinler ve devrimler ihanete uğramıştır” dedi.
Saltanatın ve Hilafetin kaldırılmasının doğru olduğunu, aydınlanma devrimleri ile Marksizmin İslam’la
çelişmediğini, aksine onun özünün devamı olduğunu savunan Eliaçık, “Mustafa Kemal Atatürk’ün
- 562 -