Page 593 - BURSA BAROSU ÇALIŞMA RAPORU 2016-2018
P. 593
BARO BÜLTENLERİ
“Sanat, yeryüzünü sahiplenme cesareti verir”
“Yaşananlar Boşuna Değil - Perşembe Söyleşileri”nin konuğu olan Oyuncu, Senarist, Yazar Ercan Kesal,
sanatın insanlara yeryüzünü sahiplenme ve onu değiştirme cesareti verdiğini dile getirdi.
Son zamanların popüler TV Dizisi
“Çukur”un “İdris”i Ercan Kesal
“Yeryüzünü kitaplar, filmler değiştirmez.
Bu kitapları okuyan, bu filmleri izleyenler
değiştirir. Bu yüzden egemenler sanatı
sevmezler” dedi.
Bursa Barosu ve Çağdaş Gazeteciler
Derneği Bursa Şubesi’nin ortaklaşa
düzenlediği “Yaşananlar Boşuna Değil-
Perşembe Söyleşileri”nin son konuğu,
Oyuncu, Senarist, Yazar Ercan Kesal
oldu. Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa
Şube Lokali’nde gerçekleşen söyleşiye
Bursa Barosu Başkanı Avukat Gürkan
Altun, Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa
Şube Başkanı Aykut Güngör, gazeteciler,
avukatlar, sinema ve edebiyatseverler
katıldı.
“Zamanın izinde sinema ve edebiyat”
temalı konuşmasında sinema-hayat
ilişkisini kendi yaşamından örneklerle
anlatan Ercan Kesal, sinemanın en önemli
işlevinin yitirilen zamanı sinemada
bulma ihtimali olduğunu söyledi.
Sinemanın gerçekliği zaman boyutunda
sabitlediğini ve hiçbir sanat dalının bunu
yapamadığını kaydeden Kesal, “Başka
hiçbir sanat dalının zamanla derdi yoktur.
Zaman denilen şeyle en fazla tartışan,
kavga eden, müdahale eden sanat biçimi
sinemadır. Çünkü sahip olamayacağımız,
satın alamayacağımız yeryüzünde bir
tek şey var. Zaman, vakit. Bunun dışında
her şeyin bir fiyatı var. Zamana sahip
olamazsınız. Zaman sizin elinizden akıp, kaybolan bir avuç kumdan başka bir şey değildir. Zamanı kıymetli
kılan şey, onun birazdan anı olacak olmasıdır. Sinema, insanın kaybettiği, bunun için de kederlendiği,
hayıflandığı zamanı donduran, mühürleyen bir sanat dalıdır. Siz o mühürlenmiş, durdurulmuş zamandan,
başkalarının hayatları yüzünden geçmişle ilişkiye geçersiniz” diye konuştu.
Sanatın insanlara yeryüzünü sahiplenme cesareti verdiğini dile getiren Kesal, bu nedenle edebiyatın,
sinemanın, sanatın hayattan eksik edilmemesi gerektiğine değindi. Kesal, “Post modern çağ insana bir hiç
olduğunu empoze eden çağdır. Kapitalizmin en büyük numarası insan hakları diye sunduğu şeyin baştan
sona tüketici hakları olmasıdır. Çünkü kapitalizmde birey yoktur tüketici vardır. Sanat, sinema bu yüzden de
- 569 -