Page 650 - BURSA BAROSU ÇALIŞMA RAPORU 2016-2018
P. 650

BARO BÜLTENLERİ



                Aydın   Barosu    Başkanı    Av.
                Gökhan  Bozkurt  ve  Türkiye
                Barolar  Birliği  Başkanı  Prof.
                Dr.  Metin  Feyzioğlu’nun  açılış
                konuşmalarından  sonra  basına
                kapalı olarak devam eden toplantı
                akşam  saatlerinde  sona  erdi.
                Toplantının  sonuç  bildirgesini
                ise  İstanbul  Barosu  Başkanı  Av.
                Mehmet Durakoğlu okudu.

                Bildiri aynen şöyle:
                “11 Ağustos 2018 tarihinde Aydın Barosu ev sahipliğinde gerçekleştirilen Genişletilmiş Ege-Marmara
                Baro  Başkanları  Toplantısı’na  katılan  Baro  Başkan  ve  temsilcileri,    aşağıdaki  hususları  kamuoyuna
                duyurmayı gerekli görmüşlerdir:
                Ülkemizde yaşanan ekonomik krizi değerlendiren Baro Başkanları, bir süper gücün emperyalist küstahlığı
                ile karşı karşıya bulunduğumuzu tespit etmektedirler. Bu aşamada, gelinen noktaya dair eleştirilerini
                saklı tutan baro başkanları, krizin aşılması bağlamında iktisaden yapılması gereken düzenlemeleri
                yeterli kılabilecek en önemli değişikliğin, “yapısal reform” başlığı altında “yargı reformu” olduğuna
                işaret etmektedirler. Yargının güvenilir olabilmesi, onun bağımsız ve tarafsız olması ile olasıdır. Baro
                Başkanları, yargının bağımsızlığı  ve tarafsızlığı  noktasında, sadece kendi yurttaşlarına değil, dünya
                kamuoyuna da güvence verilmedikçe, krizin aşılabilmesinin olası bulunmadığı kanısındadırlar.

                Bu bağlamda; 16 Nisan ve 24 Haziran süreçlerinin ihtiva ettiği“rejim değişikliği”, somut görüntü itibariyle
                hukuk devleti iddiasını yok etmiştir. Özellikle de, kuvvetler ayrılığının birliğe dönüştüğü bir düzlemde,
                devlet yönetiminde hukuk ağırlığı yitirilmiştir. Hukuk, krizlerin aşılmasının momentumudur. Onu krizin
                bir parçası ve nedeni olarak görüp gözetmek ve siyasal stratejilerin uygulama alanı olmaya yöneltmek,
                hukuk güvensizliği yaratacaktır ki, orada bunalım da kaçınılmaz olacaktır. Yürütmenin siyaseten ihtiyaç
                duyduğu zamanlarda, bizzat yürütme tarafından atananların tutuklama ve tahliye kararı verdiği bir
                düzlemde,  kutsiyet  atfettiğimiz  pek  çok  değer  tahrip  olmaktadır.  Başka  ülkelerin  başbakanlarının
                ülkemizi ziyaretlerinde, cezaevindeki yurttaşını alıp götürebildiği ortamlar, yargı sözcüğünün anlamını
                değiştiren uğraşlardır.


                Yargı bileşenlerinden hakim ve savcıların mesleğe kabulü ile başlayan, atama ve yer değiştirmelerinden
                disiplin  soruşturmalarına  kadar  uzanan  geniş  bir  açının  güven  vermediği  atmosferde,  hukuk































                                                          - 626 -
   645   646   647   648   649   650   651   652   653   654   655