Page 311 - BURSA BAROSU ÇALIŞMA RAPORU 2016-2018
P. 311
BARO BÜLTENLERİ
Yardımcısı Hüseyin Özbek,
yönetim kurulu üyeleri Ahmet
Şakir Uzun ve Ekrem Demiröz
ile Akdeniz’den de Antalya,
Burdur baro başkanlarının
katıldığı toplantıya Bursa
Barosu yoğun katılım sağladı.
Manisa Barosu Başkanı Ali
Arslan’ın konuşmasıyla başlayan
toplantıda Bursa Barosu Başkanı
Gürkan Altun, Başkan Yardımcısı
Atila Atik, Genel Sekreter Onur
Yavuz, Sayman Metin Öztosun,
yönetim kurulu üyeleri Sefer Bülent Yaylalı ve Yener Poroy yer aldı.
Yaklaşık 9 saat süren toplantının ardından yayınlanan bildiride, yargının ve avukatlık mesleğinin
sorunlarına ve bekleyen tehlikelere dikkat çekildi.
Vahim noktaya ulaştı
1. Ülkemizde yargının çok ciddi sorunları olduğu, bu sorunların Cumhuriyet tarihimizde örneğine
rastlanmayacak ölçüde vahim bir noktaya ulaştığı tespit edilmiştir. Özellikle de OHAL-KHK süreçlerinin,
giderek demokrasinin alternatifi olacak bir “özel rejime” dönüşmüş olması, son derece kaygı ile
değerlendirilen bir noktaya gelmiştir. Bu rejimin yargı bağlamında oluşturduğu sonuçlar, bağımsızlık/
tarafsızlık gibi vazgeçilmez
kavramların içinin boşalmasına
neden olmuştur. Yargı, siyaset
stratejilerinin uygulama alanı
olarak tasarımlanmıştır. Yargı
mensuplarının güvenceden
yoksun kılınması, baskılardan
sonuç alınmasını sağlayan
kararların verilmesine neden
olmaktadır. Yargıçların verdikleri
kararlar nedeniyle tayinleri
sıklaşırken, en son Yargıçlar
Sendikası Başkanı’nın tayini
de yargıç teminatına bir darbe
olmuştur. Diğer yandan, gerek
gözaltı/tutuklama ve gerekse
tahliye kararlarının hukuksal
temelden uzaklaşması, halkın
adalet arayışını ve kurumlara
güvenini ciddi olarak etkilemiştir.
Ege-Marmara Baro Başkanları, yargıç ve savcıların mesleğe kabullerindeki “örtülü kriterlerin”, tarif
edilemez çok daha ağır sonuçlar doğuracağını bu bildiri ile tarihe not etmektedir.
Haklar daha da daraltıldı
2. Ege-Marmara Baro Başkanları, ülkemizde fiilen yaşanan OHAL-KHK rejiminin savunma mesleği
olan avukatlığı ciddi biçimde yaraladığını tespit etmişlerdir. OHAL ilanından bu yana, savunmaya
getirilen kısıtlamalar ve her KHK ile savunma makamının hakları daha da daraltılmıştır. Bugün, cezaevi
görüşmelerinden dosya incelemeye kadar uzanan bir dizi hukuksuzluk, kanun hükmünde olsa da hukuk
hükmünde olmayan KHK’larla uygulamaya taşınmaktadır. Anımsatmak ihtiyacındayız ki, İHAS 15.
maddesi uyarınca deklare edilen OHAL’in, aynı madde gereğince koruması öngörülen haklar vardır. Bu
- 287 -