Page 356 - BURSA BAROSU ÇALIŞMA RAPORU 2016-2018
P. 356
BARO BÜLTENLERİ
Birinci madde, Kuzey Irak’taki gelişmeler
“30 Eylül 2017 tarihinde Bursa’da Genişletilmiş Ege Marmara Bölge Baro Başkanları toplantısına
katılan Başkanlar, aşağıdaki hususları kamuoyu ile paylaşmaya karar vermişlerdir:
Toplantıya katılan Baro Başkanları, sadece yerine getirdikleri görevlerinin doğal bir uzantısı olarak
değil, bu ülkenin birer yurttaşı olarak, ülkelerinin bölünmez bütünlüğünü savunmaktadırlar. Bu
bağlamda Kuzey Irak’ta yapılan referandumla ilgili olarak, self determinasyon hakkının kullanımına
ilişkin hukuki gerekçelerin yeterli olmadığı ve bu referandumun uluslararası hukuk açısından bir
dayanağının bulunmadığı konusunda mutabıktırlar. Baro Başkanlarının, hukuki değerlendirmeler
kadar önemsedikleri siyasal boyut ise gelinen nokta açısından kaygı verici sonuçlar içermektedir. Zira
söz konusu referandum sadece Irak’ı değil bölgeyi de kaosa sürükleyecektir. Siyasal iktidarın bu konu
ile ilgili bakış açısının yeterli kararlılık içermediği, alınması gereken önlemleri almakta geciktiği ve
gelinen sonuç itibari ile sorumlu olduğu hususunun saptanması gerekli görülmüştür. Önceki izlenen
siyasetler itibari ile Irak’ın kuzeyinden çıkarılan petrolün Bağdat’ın onayı olmaksızın Halk Bankası eli ile
pazarlanması ve giderek “bağımsız bir ülke gibi” Kuzey Irak Bayrağı ile karşılama yapılması, iddiaların
meşruiyetine zemin oluşturmuştur. Gelinen noktada iktidardan beklentimiz, bu güne kadar yapılan
yanlışlardan vazgeçilerek sözde kararın, uluslararası meşruiyet kazanmaması için daha dikkatli
davranmaları ve artık yanılmamalarıdır.
FETÖ davaları, KHK’ler ve ifade özgürlüğü
Baro Başkanları, ülkemizde yaşanan OHAL koşullarının amacını oluşturan terörle mücadeleyi aşan bir
boyutta sürdürülmekte olduğunu tespit etmişlerdir. FETÖ ile mücadele konusunda, adil yargılanma hakkı
gözetilerek yapılacak yargılamaları önemsenmektedir.15 Temmuz Darbe Girişiminin sorumlularının
hesap vermesi konusunda tereddüt bulunmadığı teyit edilirken, KHK’lar eliyle geliştirilen yeni sürecin
giderek FETÖ ile ilgisi bulunmayan muhalefetin sindirilmesi operasyonuna dönüşmesine ilişkin
ciddi kaygı beslemektedirler. Bu bağlamda özellikle FETÖ veya başka terör örgütlerinin yaftalaması
veya böyle bir yaftalamaya gerek olmaksızın dahi, geçmişte yaşanan hukuksuzlukların benzerleri
ile karşılaşmış olmaktan ciddi bir kaygı duymaktadırlar. Cezaevlerinde yaşanan sağlık sorunlarının
görmezden gelindiği ve yaşam kayıplarına neden olacak duyarsızlıkların sergilendiği gözlenmektedir.
Diğer yandan, Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerine yapılan operasyonlarda somutlaşan bu gerçeklik,
ülkemizde ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına yol açan çok ciddi sonuçlar doğurmuştur. Tüm bu
sonuçlara yol açan ve Parlamenter Demokratik Sisteme açık aykırılık içeren, hukuk devleti ilkelerinden
uzak ve anayasal yargı denetimi dışında bırakılan KHK uygulamalarına bir an önce son verilmesi
gerekmektedir.
Avukatlık mesleğine yönelik tehditler
Baro Başkanları, bu süreçte savunma hakkının ciddi biçimde ihlal edildiği ve gelinen süreçte hukuk
devletinden giderek uzaklaşılmakta olduğunu tespit etmişlerdir.
Savunma hakkı, adil yargılamanın “olmazsa olmazı”; avukatlık mesleği hukuk devletinin turnusol
- 332 -