Page 359 - BURSA BAROSU ÇALIŞMA RAPORU 2016-2018
P. 359

BARO BÜLTENLERİ



                                               Altun,  Bursa  Emniyet  Müdür  Yardımcısı  Mehmet  Mustafa  Altınsu,
                                               Nilüfer Belediye Başkanvekili Av. Nilgün Berk, BAM Daire başkanları,
                                               savcılar, Bursa Adliyesi’nde görev yapan hakim, savcı ve personel ile
                                               hukukçular katıldı.

                                               Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasının ardından saygı duruşu yapıldı
                                               ve İstiklal Marşı okunmasının ardından kürsüye ilk olarak Bursa Baro
                                               Başkanı Avukat Gürkan Altun çıktı.


                                               Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun:
                                               “Hukukun  üstünlüğü  ilkesinin  vücut  bulduğu,  yargının  bağımsız
                                               olduğu adli yıl dileriz” diyerek başlayan Altun şöyle konuştu:


                                               “Çünkü yargı bağımsızlığı, adil yargılanma ve savunma hakkı eksik
                                               olduğu sürece ne adaletten ne de demokrasiden söz edebiliriz. Yine
                                               bütün yurttaşların kanun önünde eşitliğinin güvencesi olan hukukun
               üstünlüğü ilkesi hayata geçirilmediğinde adalet duygusu yara alır. Bu duygunun yara aldığı toplumlarda
               bireylerin  hak  ve  özgürlüklerinden  söz  edilemez.  Tüm  bu  nedenlerle  hukukun  üstünlüğünden,
               laiklikten,  sosyal  hukuk  devletinden,  bağımsız,  tarafsız,  güven  veren  mahkemelerden,  bağımsız  ve
               cesur cumhuriyet savcılarından, özgür savunmadan asla taviz verilmemelidir.


               Maalesef  ülkemizde  hep  bir  önceki  yıla  göre  yargıya  güvenin  azaldığı,  adaletin  sürekli  yara  aldığı,
               hukukun üstünlüğü kavramının içinin boşaltıldığına şahit olduk. Tam da bu sebeple her zamankinden
               daha  çok  hukuka  ve  hukukun  üstünlüğüne  ihtiyaç  duymaktayız.  Ancak  bunun  salt  yargının  elinde
               olmadığını da belirtmek isterim. Yargı ne yaparsa yapsın, yurttaşlar ve kurumlar hukukun üstünlüğüne
               inanmadıkça, sözde değil, esasta bağımsız ve tarafsız yargı tesis edilmedikçe hukukun üstünlüğü ilkesi
               hayata geçemez. Bu ilke vücut bulmadıkça demokrasi ve adalet gelişemez, yurttaşların zihinlerinde de
               yer edemez.


               Yargının  yükü  ağır  sorunları  çoktur.  Bu
               bugünün meselesi olmadığı gibi yarın da
               çözülebilecek  değildir.  Ancak  gün  adım
               adım  yükü  azaltma,  sorunları  birer  birer
               halletme günüdür.


               15    Temmuz     benzeri   alçak   darbe
               girişiminin   bir   daha   yaşanmaması
               için  kamu  görevlerine  girişte  ve  kamu
               hizmetlerinden  faydalanmada  esas  olan
               liyakat  ve  eşitlik  olmalıdır.  En  başta  da
               yargı camiasında elbette…
               Yıllar yılı gece yarısı mecliste kabul edilen
               torba  yasalar  kabusumuz  olmuştu.
               Onlarca  kanunda  değişiklik  yapılır,  bizler
               de cımbızla çeker ilgili olduğu kanunlara
               el  yordamıyla  notlar  alırdık.  Bu  kabus
               bitti  şimdi  yerini  OHAL  kararnameleri
               aldı.  15  Temmuz  alçak  darbe  girişimiyle
               hesaplaşmak ve terör örgütünün kökünü
               kurutmak için kullanılması gereken OHAL
               KHK’leri,  maalesef  hayatın  her  alanında
               en  çok  da  hukuk  ve  savunma  alanında
               kısıtlamalar getirmek için kullanılır oldu.


                                                          - 335 -
   354   355   356   357   358   359   360   361   362   363   364