Page 369 - BURSA BAROSU ÇALIŞMA RAPORU 2016-2018
P. 369

BARO BÜLTENLERİ



               güvenliğini  sağlamakla  görevli  olduğu  yargının
               kurucu unsurlarından avukatları o adliyede en üst
               düzeyde  temsil  eden  Şanlıurfa  Barosu  Başkanı’nı
               kelepçeleyerek   gözaltına   almaya   çalışması,
               hukukun  geldiği  vahim  noktayı  gözler  önünde
               sermektedir.

               Sadece bunlar değil…
               12 Eylül 2017 tarihinde, işlerini geri istedikleri için
               terör örgütü üyeliği suçlaması ile yargılanan Nuriye
               Gülmen ve Semih Özakça’nın avukatlığını yapmakta
               olan 16 meslektaşımız gözaltına alınmış, 9 günlük
               gözaltı  sürecinden  sonra  14’ü  tutuklanmıştır.  Bu
               işlemlerin  Nuriye  Gülmen  ve  Semih  Özakça’nın
               yargılandıkları davanın duruşma tarihi olan 14 Eylül
               2017  tarihine  2  gün  kala  gerçekleşmiş
               olması ve meslektaşlara örgütsel soruların                                    Nuriye Gülmen - Semin Özakça
               sorulmasının, savunma müessesini yıpratmaya yönelik olduğu konusunda akıllarda hiçbir şüpheye yer bırakmamaktadır.
               Tam  da  bu  noktada  Suçların  Önlenmesine  ve  Suçluların  Islahı  üzerine  Birleşmiş  Milletler  Konferansında  kabul  edilen
               ve  yürürlükteki  birçok  usul  kuralının  da  dayanağı  olan  Havana  Kuralları’nı  hatırlamak  gerekir.  Bu  kurallar  avukatlık
               mesleğine de güvenceler getirmiştir. 16. maddede hükümetlerin; avukatların hiçbirbaskı, engelleme, taciz veya yolsuz bir
               müdahaleyle karşılaşmadan hertürlü mesleki faaliyeti yerine getirmelerini; yurt içinde ve yurt dışında serbestçe seyahat
               etme  ve  müvekkilleriyle  görüşebilmelerini;  kabul  görmüş  meslek  ahlak  kurallarına,  görevlerine  standartlarına  uygun
               faaliyette bulundukları için kovuşturma veya idari, ekonomik veya başka bir yaptırımla sıkıntı çekmemelerini veya tehditle
               karşılaşmamalarını sağlayacağını hükme bağlamıştır.

               Sayısız kural ihlali...
               Yine  bu  kuralların  17.  maddesinde  somut  olayda görülenin  aksine,
               avukatların  görevlerini  icra  etmeleri  nedeniyle  güvenlikleri  tehdit
               edildiği  takdirde,  yetkili  makamlar  tarafından  gerekli  bir  biçimde
               korunacakları  düzenlenmiştir.  Devamla,  meslektaşlar  hakkında
               müvekkillerine  isnat  edilen  suçların  birebir  aynılarından  dolayı
               soruşturma başlatılarak, avukatın müvekkilleri veya müvekkillerinin
               davalarıyla özdeşleştirilemeyeceği kuralı da hiçe sayılmış; böylece tek
               bir işlem ile sayısız kural ihlal edilmiştir.

               Ülkemizde  Olağanüstü  Hal  süreci  ile  başlayan  hukuksuzluklar
               silsilesinden elbetteki meslektaşlarımız da payına düşeni almaktadır.
               Bugüne kadar, haklarında delil olmaksızın, sırf savundukları sanıklar
               göz  önüne  alınarak  birçok  meslektaşımız  türlü  örgütlere  üyelikten
               yargılanmış,  mesleklerini  yapamaz  hale  gelmişlerdir.  OHAL  dönemi
               KHK’leri  ile  hukukun  en  temel  ilkelerine  aykırı  düzenlemeler
               getirilmiş, 3 avukat sınırlaması ve hakkında aynı suçtan dava açılan
               avukatların  müvekkillerini  savunamayacaklarına  ilişkin  kural  ile
               savunma faaliyetini engellemek için bir yol daha üretilmiştir. Böylece henüz yargılaması sonuçlanmamış, hakkında hüküm
               verilmemiş olan sanıkların yine uluslararası metinler ile güvence altına alınan “Avukata ve adli hizmetlere ulaşma hakları”;
               Avukatına da aynı suçtan dolayı soruşturma açılarak ihlal edilmektedir. Hem savunma faaliyetini yürüten bizlerin, hem de
               kutsal değere sahip olan savunulma hakkının diğer öznesi olan şüpheli ve sanıklar açısından telafisi imkansız hak ihlalleri
               ortaya çıkmaktadır.
               Mesleğimize yönelen tüm bu saldırıların bir an evvel son bulmasını, savunma ve savunulma haklarının tanınmaması halinde
               ortaya çıkacak facialar da gözetilerek avukatların derhal sahip olmaları zorunlu bulunan güvencelere kavuşturulmalarını
               diliyor, müvekkillerimizden önce mesleğimizi savunmak zorunda kaldığımız bugünlerin acilen son bulmasını ümit ediyoruz.
               Avukatlar Antik Yunan’da varlardı, bugün varlar, yarın da olacaklar. Saygı ile kamuoyuna sunarız.

               BURSA BAROSU BAŞKANLIĞI

                                                          - 345 -
   364   365   366   367   368   369   370   371   372   373   374