Page 529 - BURSA BAROSU ÇALIŞMA RAPORU 2016-2018
P. 529
BARO BÜLTENLERİ
Türkiye ve dünyadaki
güncel gelişmeler hakkında
yorumlarda bulunan Banu
Avar, konuşmasında Avrupa
ve Amerika’nın Türkiye’ye 100
yıldır uygulamaya çalıştığı “böl
ve yönet” projesini anlattı.
Türkiye’nin 100 yıldır süren bir
oyunun parçası olduğunu dile
getiren Avar, sömürgeci büyük
devletlerin, kendi arasındaki
paylaşım savaşında Türkiye’yi
kullandığını savundu. Avar,
Türkiye’yi 3. Paylaşım Savaşı’nın
cephe ülkesi olarak tanımlarken, Türkiye’nin Milli İrade Bildirisi’ni uygulaması gerektiğini söyledi.
“Önce genişlet, sonra böl ve yok et”
Avar, “Amerika’nın düşünce adamlarından biri olan Brzezinski’nin ‘Büyük Satranç Tahtası’ adlı
kitabında Avrasya Balkanları’na benzetiyor bulunduğumuz coğrafyayı. Çok önemli bir yer olduğunu,
petrol yataklarının varlığını, çok fazla altın olduğunu söylüyor. Orta Asya ülkelerinden, Kafkasya’dan,
Afganistan ve potansiyel ilaveler var diyor ve bu listeye Türkiye ve İran’ı da ekliyor. Türkiye ve İran’dan
Avrasya Balkanları içinde bölgesel etkiye sahip çok önemli iki ülke olarak bahsediyor. Ama aynı zamanda
her ikisini de, iç etnik çatışmalara karşı savunmasız, en ufak iç etnik çatışmalarda dağılabilecek ve
yönetilemez hale gelebilecek iki ülke olarak tanımlıyor. Bunu 1990’larda yazmıştı. 2011 yılı, Suriye’ye
daha girilmemiş. Taarruz başlamamış ve Pentagon’un Danışmanı George Friedman Amerika’nın Sesi
radyosuna bir röportaj veriyor. ‘Türkiye elini kirletmeli’ diyor. İran ve Suriye durdurulmalı, Türkiye’nin
bunlara karşı harekete geçmesinin zamanı geldi diyor. Daha Suriye’ye girilmemiş. Sünni karşıtların
el altından desteklenmesi organize edilmeli diyor. Adamlar gayet açık ve net olarak 100 yıldır aynı
şeyleri tekrarlıyorlar. 100 yıl boyunca sürekli olarak bölünme, parçalanma, mezhepsel olarak, etnik
olarak bölünmeden bahsettiler ve bu mezhepsel etnik parçalanmayı yönettiler. Suriye’de muhalefet
birleştirilmeli, muhalefete destek sağlayacak cepler oluşturulmalı ve Türkiye Suriye’ye müdahaleye
ikna edilmeli dediler. Fransızların, İngilizlerin konuştukları Osmanlı döneminde de buydu. Osmanlı
döneminde aklınıza gelen bütün etnik gruplar ayaklanıyordu. Sonuç olarak küçük parçalara bölünmüş
bir dünya istiyorlardı. Bu bölünme planının bir yol haritası da önce genişletmektir. Daha önce Turgut
Özal’a Musul ve Kerkük’ü al senin olacak orası dediler. Ve birden bire biz şunu duymaya başladık. Halep
bizim zaten! Bir planın yemi mi oluyoruz acaba diye düşünmemiz lazım. Önce bir heveslendiriyorlar.
- 505 -