BURSA BAROSU
Mesleki Gelişim Komisyonu (Son güncelleme 06.12.2018)
AB ve Dış İlişkiler Komisyonu Hayvan Hakları Komisyonu Sigorta Hukuku Komisyonu
Arabuluculuk ve Alternatif Uyuşmazlık Çözümleri Komisyonu İcra ve İflas Hukuku Komisyonu Staj Komisyonu
Atatürk Araştırmaları Komisyonu İdare ve Vergi Hukuku Komisyonu Spor Komisyonu
Baro Dergisi Komisyonu İnsan Hakları Komisyonu Spor Hukuku Komisyonu
Bilişim ve İnternet Komisyonu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Komisyonu Tahkim Komisyonu
CMK Komisyonu Kamu ve Bağlı Çalışan Avukatlar Komisyonu Tüketici Hakları Komisyonu
Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Mesleki Gelişim Komisyonu Uzay ve Havacılık Komisyonu
Çocuk Hakları Komisyonu Mülteciler ve Yabancılar Hukuku Komisyonu Uzlaştırma Komisyonu
Deniz Ticaret Hukuku Komisyonu Sosyal Etkinlikler Komisyonu    
Engelli Hakları Komisyonu Sağlık Hukuku Komisyonu    

 

KOMİSYON ÜYELERİ


SIRA NO
ADI SOYADI

AVUKAT METİN ÖZTOSUN Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi

AVUKAT HÜSNİYE ALTIN YEŞİL Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi

AVUKAT AYŞE GONCA GÜLÇİN Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi

AVUKAT HULUSİ TIĞLIOĞLU Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi
1 AVUKAT ALİCAN BABA
2 AVUKAT ARMAĞAN ELÇİN
3 AVUKAT ASLI ÖZGENÇ DİNLENDİ
4 AVUKAT ASLI CEYLAN
5 AVUKAT AYÇA AKGÜN
6 AVUKAT AYKUT ŞEKERCİ
7 AVUKAT BARIŞ DEMİRCİ
8 AVUKAT BERKTUĞ CİHAD AKDOĞAN
9 AVUKAT BETÜL GÜDÜL
10 AVUKAT BİLGEHAN YAYIK
11 AVUKAT BURAK ÇİMEN
12 AVUKAT BURAK BATTAL
13 AVUKAT BURAK HASAR
14 AVUKAT BURAKHAN DEMİRKAN
15 AVUKAT CANAN ERKUL
16 AVUKAT CİHAN CEBECİ
17 AVUKAT CİHAN KAYRAK
18 AVUKAT ÇAĞLAR TUNÇ
19 AVUKAT ÇAĞLAYAN GÜRKAYNAK DEMİR
20 AVUKAT ÇİÇEK YILMAZ
21 AVUKAT DİDEM KOÇAKER
22 AVUKAT DİLAN FİRİK
23 AVUKAT DİLANUR METİ
24 AVUKAT EDANUR ŞENYÜZ
25 AVUKAT EMRE PINAR
26 AVUKAT ERHAN YAŞBEY
27 AVUKAT FATMA ESİN KARABULUT
28 AVUKAT FIRAT CAN GÜNGÖR
29 AVUKAT FİGEN ŞAHİN
30 AVUKAT FİKRİYE MERVE EVİN KAYRAK
31 AVUKAT GÜLENDER ADIGÜZEL
32 AVUKAT HALİL AĞA
33 AVUKAT HALİT GİRAY ÜLKER
34 AVUKAT HANDE YİĞİTASLAN ABAY
35 AVUKAT HASAN HÜSEYİN KARADUMAN
36 AVUKAT İBRAHİM CAN DURMUŞ
37 AVUKAT İLKER YILMAZ
38 AVUKAT KAHRAMAN ÇAĞRI DEDE
39 AVUKAT KÜBRA ALİOĞLU
40 AVUKAT KÜBRA DİLARA DEMİRKAN ERBEN
41 AVUKAT KÜBRA GÜLAY COŞKUN
42 AVUKAT MERVE AMAK
43 AVUKAT MUHAMMED FATİH YAVAŞ
44 AVUKAT MURAT ÖZDEMİR
45 AVUKAT MURAT KAYA KILIÇ
46 AVUKAT MÜBERRA ALP
47 AVUKAT MÜJDE KAYA
48 AVUKAT NAZLI CEREN ŞENDOĞAN
49 AVUKAT NEŞE SAYGIN
50 AVUKAT NİSANUR ÇOBAN
51 AVUKAT ÖMER İŞLEYEN
52 AVUKAT ÖZGE KAYA
53 AVUKAT ÖZGE MERİÇ
54 AVUKAT RAMAZAN YILDIZ
55 AVUKAT RECEP EREN BALCI
56 AVUKAT SAMET DEMİR
57 AVUKAT SEBAHAT ERDOĞAN
58 AVUKAT SELİME TERZİ TİLGEL
59 AVUKAT SELİN İLKİZ ÖZTÜRK
60 AVUKAT SERCAN GENÇ
61 AVUKAT SERDAR SONBAHAR
62 AVUKAT SONGÜL ERDUMAN
63 AVUKAT SÜLEYMAN NAİL ABAY
64 AVUKAT ŞERİF BAĞDATLI
65 AVUKAT ŞEYMA EMİNE TAMER GÜL
66 AVUKAT ŞİRİN ALÇI
67 AVUKAT TAHA KÜRŞAD UZUN
68 AVUKAT TANSU AYDIN
69 AVUKAT TOLGA KÖSEER
70 AVUKAT TUĞÇE DURKAYA
71 AVUKAT TÜRKER SARNIK
72 AVUKAT UĞUR BAKTEMEN
73 AVUKAT ÜMİT ÖZCAN
74 AVUKAT VOLKAN ŞAHİN
75 AVUKAT YAŞAR SOLAK
76 AVUKAT YAVUZ MARANCI
Komisyon Üyesi Adayları (Staj dönemi bittiğinde doğal üye olacaklardır)
77 STAJYER AVUKAT ARİF AKBİLMEZ
78 STAJYER AVUKAT AYŞE NOM
79 STAJYER AVUKAT BURCU BAYLAN
80 STAJYER AVUKAT BÜŞRA KURT
81 STAJYER AVUKAT EBUBEKİR RENK
82 STAJYER AVUKAT HATİCE ERDOĞAN
83 STAJYER AVUKAT İBRAHİM COŞKUN BORUCU
84 STAJYER AVUKAT KÜBRANUR ÇELİK
85 STAJYER AVUKAT MERVE KAŞMER
86 STAJYER AVUKAT MUHAMMED TOPAL
87 STAJYER AVUKAT MUHAMMED BURAK GÜNEŞ
88 STAJYER AVUKAT MUHAMMED ENES YÜCA
89 STAJYER AVUKAT MUHAMMETD YASİR NAMLI
90 STAJYER AVUKAT MURAT CEBİR
91 STAJYER AVUKAT MUSA BAYRAM
92 STAJYER AVUKAT ÖZGE TURGUT
93 STAJYER AVUKAT SERDAR PINAR
94 STAJYER AVUKAT YAVUZ DEMİR
95 STAJYER AVUKAT YUNUS EMRE UŞEN
96 STAJYER AVUKAT ZEYNEP ERZENGİN
97 STAJYER AVUKAT ZEYNEP SÜMEYRA NALDEMİR



Komisyon Çalışmaları

 


01.09.2010

BURSA BAROSU BAŞKANLIĞINA

Özü : Mesleki Gelişim Komisyonu’nun 2008-2010 dönemi çalışma raporu.

“Mesleki Gelişim Komisyonu”nun 2008-2010 çalışma dönemine ilişkin raporu aşağıda sunulmuştur ;

1) İş Hukuku Konferansı.
06.02.2009 tarihinde Baro Evi Konferans Salonunda, Komisyon başkanımız Av. Gündüz Kutucu yönetiminde ;
• U.Ü.Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden Yd.Doç.Dr.K.Ahmet Sevimli tarafından “İş Hukukunda ikale ve ibra” konusunda,
• İst.Bilgi Ü. Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden Doç.Dr.Kübra Doğan tarafından “İş Hukukunda Asıl İşveren-Alt İşveren ilişkisi ve hukuki sorunları” konusunda, ortak bir konferans düzenlenmiştir. Konferansa ilgi büyük olmuş, U.Ü.Rektör Yrd. Prof.Dr.Doğan Şenyüz de dinleyiciler arasında yer almıştır.

2) “Avukatlık Mesleğinin Bu Günü Ve Geleceği” konulu panel.

04.03.2009 tarihinde Baro Evi Konferans Salonunda ; Komisyon Başkanımız Av.Gündüz Kutucu yönetiminde ;
“Avukatlık mesleğinin bu günü ve geleceği, ülkemizde ve dünyada avukatlık mesleğinde son gelişmeler, çok avukatlı hukuk ve danışmanlık büroları” konularını kapsayan, Egemenoğlu Hukuk Bürosundan Av. Yunus Egemenoğlu ile Cerrahoğlu Hukuk Bürosundan Av.Dr.Şelâle Kartal’ın katıldıkları bir panel düzenlenmiştir.
Dinleyici katılımının çok fazla olduğu bu panel, mesleğimizin son durumu ve çalışma şekillerinin tartışılması yönünden çok aydınlatıcı ve faydalı olmuştur.

3) YÖK Tarafından Düzenlenen İki Günlük Çalıştay’a Katılma ve Öneri Sunma.

YÖK. Tarafından, 10 ve 11.Aralık.2009 tarihlerinde Erzurum’da Atatürk Üniversetesi’nin ev sahipliğinde, “Türkiye’de hukuk öğreniminin sorunları bağlamında hukuk fakültelerine öğrenci kabulü, hukuk fakültelerinin müfredatı, adalet yüksek okullarının hukuk fakülteleri ile olan ilişkisi, staj ve mesleğe kabul için aranması gereken koşullar” konuları ile ilgili olarak iki günlük bir çalıştay düzenlenmiştir. Bu çalıştay’da tartışılmak üzere, Adalet Bakanlığından, Yargıtay Başkanlığından, Danıştay Başkanlığından, Türkiye Adalet Akademisi Başkanlığından, T.Barolar Birliği Başkanlığından, Tüm Barolardan ve tüm Hukuk Fakülteleri Dekanlıklarından
görüşlerini içeren rapor ve çalıştay’a katılacak temsilciler istenmiştir.

Baromuz Yönetim Kurulu bu görevi komisyonumuza verdiğinden, komisyon başkanımız Av.Gündüz Kutucu tarafından hazırlanan (önerileri içeren) rapor, Baromuz Yönetim Kurulu’nun onayından sonra 28.10.2009 tarihinde YÖK. Başkanlığı’na gönderilmiştir. Sözü edilen rapor ayrıca ekte sunulmuştur. Bu önerilerin genel kurula sunulmasında fayda vardır.

Ayrıca, Av.Gündüz Kutucu, 10 ve 11.Aralık.2009 tarihlerinde Erzurum Atatürk Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşen çalıştay’a, Baromuz adına katılmış, görüş ve önerilerini uzun bir konuşma ile sunmuştur. Önerilerimiz ilgi ile karılanmış, kürsüden indikten sonra Adalet Bakanlığı’ndan ve T.Adalet Akademisi’nden idari görevli dört yüksek hakim ve öğretim üyesi yanımıza gelerek Bursa Barosu’nun önerilerini çok gerçekçi bulduklarını, hayata geçirmek için bu yönde çalışma yapacaklarını, bizden de yardım isteyebileceklerini açıklayarak raporumuzun bir örneğini istemişlerdir. Raporumuz elektronik posta ile kendilerine gönderilmiştir. Somut önerilerimizin “Yargı reformu tasarısı” içinde yer almasını umut ediyoruz.

4) İstanbul Tahkim Merkezi Kanun Tasarısı’na ilişkin rapor verilmiştir.

Adalet Bakanlığı’nca hazırlanan “İstanbul Tahkim Merkezi Kanunu Tasarısı” TBB.ce 22.07.2010 tarihinde Baromuza gönderilerek Baromuzdan görüş istenmiştir. Komisyonumuza havale edilen tasarı incelenmiş ve görüşümüzü içeren rapor TBB.ne gönderilmiştir.

5) Baro Meclis Toplantılarına Katılmak Ve Görüş Bildirmek.

Baro Meclis Yönergesi gereği üç ayda bir yapılan “Baro Meclis Toplantıları”nın tümüne komisyonumuz adına birden fazla üyemizle katılınmış, toplantı gündeminde yer alan mesleğimiz ve “Yeni Bursa Adliyesinin yeri” gibi bir çok konuda görüş ve öneriler sunulmuştur.

Saygılarımızla sunarız.

BURSA BAROSU
MESLEKİ GELİŞİM KOMİSYONU BŞK.
AV. GÜNDÜZ KUTUCU


Eki : Çalıştay’a sunulan
Rapor.

 

10-11 ARALIK 2009 TARİHLERİNDE
ERZUMUDA YAPILACAK ÇALIŞTAY’A
BURSA BAROSU ADINA
SUNULAN RAPOR

YÖK.Başkanlığı’nın ilgideki yazısı okunduğunda, istenenin, “halen mevcut olan düzenin daha iyi duruma getirilmesi için hangi değişikliklerin yapılması gerektiği” ile sınırlı olduğu gibi bir izlenim alınmaktadır. Oysa komisyonumuz, Hukuk Fakültelerinin müfredatı ile fakülteyi bitirdikten sonraki mesleki uygulama eğitiminin birlikte değerlendirilmesi ve uygulanan sistemin kökten değiştirilmesi gerektiği görüşündedir. Bu görüşümüzü teknik ayrıntıya girmeden kısaca açarsak ;

A – HUKUK FAKÜLTELERİNE GİRİŞ :

Bilindiği gibi halen merkezi sistemdeki sınava “Türkçe-Matematik” eşit ağırlıklı olarak alınmaktadır. “Matematik” aranması son derece isabetlidir. Çünkü matematik kafa olmadan hayatın ham olaylarını hukuk normlarına oturtup bir çözüme kavuşturmak olanağı yoktur. “Türkçe” aranması da isabetlidir. Çünkü Türk Dili ve Gramerini iyi bilmeden, hukuk metinlerini doğru yorumlamak olanağı yoktur. Diğer taraftan, hukuk öğreniminde “sosyoloji, mantık felsefe ve psikoloji” gibi “sosyal” temel bilgiler de gereklidir. Bunun için hukuk fakültelerine girişte mevcut uygulamada “Türkçe-Matematik” tercihi doğrudur.

B – HUKUK FAKÜLTELERİNDE MEFREDAT VEYA HUKUK ÖĞRENİMİNDE SORUNLAR :

1) Fakülte ile adliye arasındaki boşluk :
a) Avukatlar İçin :
Avukat stajına başladığımızdan beri hepimizin gördüğü en büyük eksiklik (yanlış) hukuk fakültesi ile adliye arasındaki korkunç kopukluktur. Fakültede iyi bir hukuk öğrenimi alınsa bile, adliyedeki uygulama karşısında hep moral bozucu bir boşluğa düşülmektedir. Bu boşluğu baroların yürüttüğü ve yönettiği staj okulları (staj eğitim merkezleri) dolduramamaktadır. Bunun çok değişik nedenleri var. Örnek vermek için birkaçını sayarsak ;
• Stajda verilen uygulama dersleri, bilimsel bir metoda dayanmamaktadır.
• Staj okulunda ders veren avukat veya hakimler, ders verme tekniğini almamış amatörlerdir
• Staj eğitiminin gerektirdiği disiplin ve yaptırım fiilen uygulanmamaktadır.
• Hukuk fakültelerinde görülen eğitimdeki kalite düşüklüğü, stajyerde görülen “hukuk nosyonunun” düşüklüğü, staj eğitimi ile giderilememektedir. Staj sonunda ;
İyi dilekçe yazamıyor. (Gerek dil bilgisi ve gramer, gerekse etkin anlatım yönünden)
Olayı hukuki kalıbına oturtamıyor ve sorunu doğru çözüme götüremiyor.
• Sonuçta, hukuk ve uygulama temel bilgisi yetersiz olan avukatlar ortaya çıkmaktadır.

b) Hakim Ve Savcılar İçin :
Avukatlar için olan boşluk, hakim ve savcılar için dahi vardır. Bu gün (giriş sınavı ve Türkiye Adalet Akademisi sayesinde) eskiye göre ve göreceli olarak daha iyi bir durumdan söz edilebilir. Ancak, raporumuzun aşağıdaki bölümlerinde açıklanacağı gibi, hakim ve savcılar bir “kurumsal uzmanlaşma” ayırımı içinde olmadıkları için, uygulamada görülen bilgi yetersizliği çok büyük sakıncalar doğurmaktadır. Hem davalar gereğinden fazla uzamakta, hem de çıkan kararların isabeti ve kalitesi düşmektedir. Bu durum kamu oyunda giderek artan şikayetlere neden olmaktadır.

2) Müfredat Programındaki Sorunlar :

a) Tüm hukuk fakültelerinin (tüm üniversitelerin olduğu gibi) öğretim kalitesi düşmüştür ve düşmeye devam etmektedir. Temel hukuk bilgilerinden yoksun stajyerler ile karşılaşıyoruz. Genel olarak üniversitelerin ve fakültelerin yönetimi ve öğretim disiplini ciddi şekilde gözden geçirilmelidir.
b) sınavlarda halen uygulanmakta olan test usulü derhal kaldırılmalı,
sınavlar klâsik usulde yazılı ve sözlü olarak yapılmalıdır. Yazılı sınavda sorular, problem
çözme (muhakeme) şeklinde ve tüm konuları kapsayacak yatay genişliğinde olmalıdır.
Sözlü sınavda ise Türkçeyi kullanım, ifade yeteneği ve konuya derinlemesine hâkimiyet
aranmalıdır.
c) Tüm hukuk fakültelerinde mezuniyet için, aynı soruları kapsayan
merkezi sistemde bir devlet imtihanı konmalıdır. (Almanya’daki gibi)
c) Her fakültenin müfredatı diğerine uymamaktadır. Ayrıca, öğretim kadrolarının yetersiz olduğunu görüyoruz. Bu durumun öğretim kalitesini düşürdüğü görüşü yaygındır. Bu önemli konuların araştırılıp çözümlerinin tartışılması gerekir.
d) “Roma Hukuku” bazı hukuk fakültelerinde okutulurken, bazılarında okutulmamaktadır veya “seçimlik ders” durumuna düşmüştür. Oysa Roma Hukuku bu günkü hukuku daha iyi anlamak ve sindirmek için mutlaka okutulması gereken önemli bir derstir. Roma Hukuku’nu 1.sınıftaki zorunlu dersler arasına almak ve ona mutlaka yeterli saat ayırmak şarttır.
e) İmar Hukuku uygulamada önemli bir yere gelmiştir. Bunun hiç olmaz ise “seçimlik” dersler arasına almakta fayda vardır. Hukuk Fakültesinin 5 yıla çıkarılması halinde zorunlu dersler arasına mutlaka alınmalıdır.


C - HUKUK ÖĞRENİMİNDE TEMEL DEĞİŞİKLİKLER YAPILMALI VE DOKTORLARIN TIP FAKÜLTESİNİ BİTİRDİKTEN SONRAKİ UZMANLIK EĞİTİMİ SİSTEMİ AVUKAT, HAKİM VE SAVCILARA ADEPTE EDİLMELİDİR.

1) Uzman Doktor Olmanın Şartları :
Bilindiği gibi, 6 yıllık tıp fakültesini bitirdikten sonra ancak “pratisyen doktor” unvanı alınabilmektedir. Fakat bu unvan uygulamada (etkin ve yetkin) çok fazla iş görmemektedir. Hastaya gerekli olan tıp müdahalesini yapmak için “uzman doktor” olmak gerekiyor.
“Uzman doktor” olmak için ise, “merkezi sistemde” olan “TUS” imtihanına girip, bu imtihanı kazandıktan sonra, bu imtihanın sonucuna göre belli bir uzmanlık dalında bir uygulama hastanesinde veya tıp fakültesi hastanesinde dört yıl uygulamalı uzmanlık eğitimi alması, ayrıca (bir tezini imtihan kuruluna kabul ettirerek) bu uzmanlık eğitimini başarı ile sonuçlandırması sonucu “uzmanlık diploması” alması gerekir.

Merkezi sistemde yapılan “TUS” imtihanını verenlerin %5 oranın üstüne çıkamadıklarını duyuyoruz.

2) Uzman Doktor Gibi, Uzman Avukat ve Uzman Hakim, Uzman Savcı Statüsü Olmalıdır. Hukuk Öğreniminde Uzmanlaşma kabul edilirse, Uzmanlaşma Sayesinde, Kendi Uzmanlık Dalındaki Avukat, Hakim Ve Savcıların Bilgi Düzeyi Yükselir. Bilgi Düzeyinin Yükselmesi ise, Adliyedeki Davaların Daha Kaliteli, Doğru ve Hızlı Sonuçlanmasını Sağlar.

Bu önerimizi biraz açar isek ;

a) “Hukuk Uzmanlık Ve Uygulama Akademisi” kurulmalıdır.
Bunun genel ortak hükümleri aşağıdaki açıklanmıştır ;

• Avukat, Hâkim ve Savcıların statülerini ve mesleki eğitimlerini düzenleyen mevzuatı,
ayrıca eğitim sistemine ilişkin mevzuatı kökten değiştirmek gerekiyor.
• Hukuk fakülteleri 1+4=5 yıl olmalıdır. Okutulan derslerden geçmek, her fakültenin kendisinin (ilgili öğretim üyesinin) klâsik usulde yazılı ve sözlü sınavla ile olmalıdır.Ancak, tüm ders sınavlarını veren öğrencilerin mezuniyeti için, tüm hukuk fakültelerinin tabi olacakları merkezi sistemde bir devlet sınavı konmalıdır. (Almanya’daki gibi)
• Bu devlet sınavını örneğin 3 kez veremeyenler, hukuk fakültesini bitirmemiş olurlar. Ancak, bu durumdaki öğrencilere bazı haklar verilebilir. Örneğin, başka sosyal bilimler okutan fakültelere yatay geçiş veya fark sınav hakkı tanıyarak o fakültenin mezunu sayılabilir. Adalet Meslek Okulundaki bazı uygulama derslerinin fark sınavını vererek, Adalet Meslek Okulu mezunlarının haklarını elde edebilirler.
• Hukuk fakültesini, devlet sınavını vererek bitirenler, “Hukuk Uzmanlık Ve Uygulama Akademisi” giriş sınavına girebilme hakkı kazanırlar. (HUS-Hukuk Uygulama Sınavı)
• Akademi giriş sınavını (HUS-Hukuk Uzmanlık Sınavını)) kazanamayanlar, halen mevcut uygulama sistemine göre, “avukatlık staj eğitim merkezi”nde stajını başarı ile bitirmek kaydı ile pratisyen avukat olabilirler. Pratisyen avukatlar, uzman avukatlığın henüz uygulanamadığı bölgelerde “pratisyen avukatlık” yapabilirler veya uzman avukatlığın uygulandığı şehirlerde, uzman avukatın sorumluluğu altında “yardımcı avukatlık” yapabilirler.
• Akademi giriş sınavını (HUS-Hukuk Uzmanlık Sınavını)) kazanan hukuk mezunları, kendi tercihlerine ve sınavda aldıkları puana göre, Hâkim-savcılar ile avukatlar için olan akademide ve uzmanlık bölümünde öğrenime başlarlar. Hâkim-savcı ile avukatlar, akademi içinde ayrı ayrı bölümlerde öğrenim alacakları gibi, hakim-savcılar için ayrı, avukatlar için ayrı akademiler kurulabilir. Ayrı ayrı olması pratikte belki daha uygun olacaktır. Bu takdirde, avukatlar için Türkiye’nin değişik bölgelerinde ve o bölgenin (hukuk fakültesi olan) büyük şehrinde birden çok sayıda akademiler kurulabilir.
• Akademi, ihtiyaca göre belirlenecek kontenjana bağlı sayıda öğrenci alır. Ayrıca, sınavı kazanmış olmak için asgari puan belirlenebilir.
• Sınav, hukuk fakültesinde okutulan dersler dışında ayrıca, genel kültür ve genel yetenek konularını da içermelidir. Genel yetenek sınavında, belirlenecek asgari puanı tutturamayanlar, hukuk bilgilerinden yeterli puan alsalar bile, akademiye alınmamalıdır.
• Akademide eğitim süresi asgari iki yıl (bizim tercihimiz üç yıl) olmalıdır. Akademi öğrencileri, devlet memuru sayılmamakla beraber, yargı mensuplarının tabi olduğu aylık sistemine göre devletten aylık almalı, sosyal güvenlikleri olmalı ve öğrenim kıdemden sayılmalıdır.
• Akademi hukuk fakültesine bağlı olarak çalışmalı ve akademi öğrenimi, lisans üstü sayılmalı ve bu statünün tüm haklarını vermelidir. Hukuk Fakültesinin öğretim üyelerinden ve diğer tüm olanaklarından yararlanmalıdır.

b) Avukatlar için :

• Akademinin “Uzman avukatlık” bölümüne veya “Uzman Avukatlık Uygulama Akademisi”ne girmek isteyenler, yukarıda (a) bölümünde açıklanan kurallara göre sınava girerler. Bu sınav, Hukuk Fakültesi öğretim üyeleri ile uygulama adamlarının (hâkim ve avukatlar) birlikte hazırlayacakları sorularla yapılacak merkezi sistemdeki (belki yılda iki kez) bir HUS-hukuk uzmanlık sınavıdır. Genel yetenek ve genel kültür konularında, bu konularda uzman öğretim üyelerinden yardım alınır.
• Hangi uzmanlık dalında öğrenim alınacağı, o dalın kontenjanına, öğrencinin tercihine ve alacağı puana göre belirlenir.
• Akademi içinde uzmanlık bölümleri kurulur. Başında bir “bölüm başkanı” olur. İdari bakımdan hukuk fakültesine bağlı çalışır. Öğrenim, akademi öğretim üyelerinden hem akademide hem de adliye içinde uygulama eğitimi almaları ile olur. Uygulama eğitiminde dersler, konular, adliye ve avukat yanındaki staj yönetmeliklerle belirlenir. Dersler, konular, staj ve staj yapılacak diğer kurumlar uzmanlık dalına göre değişir. Yanında uzmanlık Stajı yapılan hâkim, savcı, avukat ve kurumun, başarı veya başarısızlığa ilişkin vereceği raporlar öğrenip başarısında nazara alınır. Ancak, her yılın uygulama eğitimi sonunda uzmanlık tezi hazırlamaları ve akademi öğretim üyesi (hukuk fakültesi öğretim üyesi olmalıdır), baro ve adalet komisyonu üyelerinden oluşacak bir kurul önünde, hem yazılı hem de sözlü olarak yapılacak sınavda başarılı olmaları gerekir. İmtihan kurulu, uzmanlık dalına göre seçilir. Kurul başkanı (hukuk fakültesi öğretim üyesi olan) akademi öğretim üyesinden seçilir.
• Akademi öğrenimi içinde, avukatlık etiği, avukatlık kanunu uygulaması, dilekçe düzeni, etkin ve kolay anlaşılır dilekçe yazma tekniği, iş takibi, iş disiplini, hitabet, diksiyon gibi konular olmalıdır.
• Avukat, bitirdikleri uzmanlık dalına göre örneğin ;
“Aile Avukatı”, Mülkiyet Hukuku Avukatı”, “Ceza Hukuku Avukatı”
“Ticaret Hukuku Avukatı” ve “İş Ve Sosyal Güvenlik Hukuku Avukatı”
gibi unvanlarını kullanırlar. büro tabelâlarına bu unvanlarını yazarlar.
Uzman avukatlar, kendi uzmanlık dalı dışında dava alamazlar. . Bu uygulama (yasak), şehirlerin gelişmişlik durumlarına göre yıllar içinde kademeli olarak uygulanır. Pilot uygulamalar yapılır. Kazanılmış haklar saklı tutulur.
• Uzmanlık imtihanına girmeyen veya girip de kazanamayan hukuk fakültesi mezunları,
Avukatlık stajını yaptıktan sonra “pratisyen avukat” unvanı ile ve henüz uzmanlık uygulamasının başlamadığı şehirlerde avukatlık yapabilirler. Uzmanlık uygulamasının başladığı şehirlerde ise, uzman avukat denetiminde, “pratisyen avukat” unvanını belirtmek kaydı ile yardımcı avukatlık yapabilirler. Ancak, dava dilekçesi, davaya cevap dilekçesi, delil listesi gibi sonuca etkili önemli işlemleri uzman avukatın ortak imzası ile verebilirler.
• Uzman ve pratisyen avukatlara ilişkin olarak yukarıdaki son iki satırbaşında yazılı olan çalışma kısıtlamaları, zamana yayılabilir ve yumuşak geçiş için intibak hükümleri getirilebilir. Hatta Kısıtlamalar yumuşatılabilir. (Örneğin pratisyen doktorlar dahi doktor muayenesi ve reçete yazabiliyor. Ancak, önemli rahatsızlıklarında hastalar, pratisyeni değil uzman doktoru tercih ediyor)

c) Hâkim Ve Savcılar için :

• Yukarıda (a) bendinde yazılı şartlara uydurulmak kaydı ile halen uygulanmakta olan “Türkiye Adalet Akademisi”, üniversite lisansından sonra yüksek lisans sayılan, ikinci üniversite gibi olmalıdır. (Amerika Birleşik Devletlerinde Hukuk Fakülteleri, sosyal bilimler konusundaki bir üniversitenin bitirilmesinden sonra okunabilen ikinci üniversitedir.) Yukarıda açıklanan genel ilkelere göre bu okul yeniden düzenlenmeli ve süresi en az iki yıl olmalıdır.
yukarıda avukatlar için açıklandığı gibi, “İdare Mahkemeleri”, “Vergi Mahkemeleri”,“Sulh, Asliye Ve Ağır Ceza Mahkemeleri, “İş Ve Sosyal Güvenlik Mahkemeleri”, “Asliye Ticaret Mahkemeleri”, “Asliye ve Sulh Hukuk Mahkemeleri” “İcra Hukuk ve ceza Mahkemeleri”, “Tüketici Mahkemeleri” gibi mahkemelerin görev dağılımına göre uzmanlık bölümlerinin kurulması uygun olur. Bir hâkim adayı, hangi bölümden mezun olmuş ise, o bölümün uzman hâkimi olmalı, bu uzmanlık sıfatı hâkim sıfatının başında kullanılmalı, kendi uzmanlık dalından başka bir uzmanlık dalı hâkimliğine kesinlikle tayin edilememelidir.
• Giriş imtihanı konuları içinde, hukuk bilgisi dışında, genel kültür ve genel yetenek
soruları da olmalıdır. Okula giriş sınavı dışında, her yılın sonunda ve ayrıca okulu bitirme (final) tezi ve sınavı olmalıdır. Sınav klâsik yöntemle hem yazılı hem de sözlü yapılmalıdır. Sınav kurulu, akademi öğretim üyesi başkanlığında iki yüksek hâkimden oluşmalıdır ve uzmanlık dalına göre seçilmelidir.
• Sınavda başarılı olamayanlar, hukuk fakültesi mezunlarının genel haklarına sahip olurlar, ancak hâkim veya savcı olamazlar.
• İdare Mahkemeleri ve Danıştay yargıçları’nın sadece hukuk fakültesi mezunlarından olmaları sağlanmalıdır.
Vergi Mahkemelerinde yargıçlardan üç üyesinin en az ikisinin hukuk fakültesi mezunu olması sağlanmalıdır.

D) HUKUK FAKÜLTELERİ 1+4=5 YILA ÇIKARILMALI VE KURULACAK OLAN “HUKUK UZMANLIK VE UYGULAMA AKADEMİSİ” İLE KOORDİNELİ ÇALIŞMALIDIR.

S O N U Ç : Yukarıda ana hatları ile sunduğumuz önerilerimizin hayata geçirilmesi bir çok
temel yasa ve yönetmelik değişikliklerini gerektiriyor. Ayrıca, birçok grubun kişisel çıkarlarını ve rahatını zorluyor.
Bir başka yönden bakarsak, Hukuk Fakültelerindeki öğretim şeklinin, uygulamadan soyutlanmış olduğunu, öğretim üyelerinin dahi uygulamaya yabancı olduğunu biliyoruz. Adliyedeki uygulamaya sırtını dönmüş olan bu öğretim üyelerinin, önerilerimizde yer alan akademideki “uygulama öğretimine” nasıl uyum sağlayacakları, çözülmesi gereken bir sorundur.
Öbür taraftan, yargı organlarındaki iş trafiği içinde çalışan hâkimlerin bu eğitime ne kadar katkı verebilecekleri konusu ise bir diğer sorundur.
Kısaca, üniversite ile yargı kurumları (adliye) arasındaki “ayrı dünyaları” koordineli olarak “uygulamalı eğitim” içine almak kolay değil.
Buna karşılık, baroların yürütümünde olan bu günkü “avukatlık stajı” uygulamasının yetersiz kaldığı, kalitenin giderek düştüğü, avukat ve hâkimlerin uzmanlaşması halinde, davaların daha sağlıklı ve hızlı yürüyeceği, fakültedeki doktrin eğitimi yanında, bu soyut bilgileri uygulamaya taşıyacak bir “uygulama eğitimi”nin gerekli olduğu bilinen bir gerçek. Bu nedenle zorluklardan yılmadan, yargının daha hızlı ve kaliteli çalışmasını sağlamak için yukarıda ana ilkelerini açıkladığımız köklü değişiklikleri yapmak zorundayız.
Önerimizde özetin özeti şudur ; Uygulamada örneğin 10-15 yıl ceza hâkimliği yapan bir yargıcın birden ticaret veya iş mahkemesine atandığını görüyoruz. Avukatların çoğu ise önüne gelen her çeşit davaya giriyor. Oysa, hukuk uygulamasında çok çeşitli ve geniş uzmanlık alanı var. Bu çeşitlilik karşısında, yargıç ve avukatların yeterli bilgi birikimine ulaşmaları olanaksız. Bu durum yargının kalitesini ve hızını düşürüyor, her iki mesleğe karşı güveni azaltıyor. Yargıya karşı gittikçe artan şikâyetlerin nedenlerinden biri budur ve çok önemlidir. Bunun çaresi, yargıç ve avukatların, tıpkı uzman doktorlar gibi, belli hukuk dallarında uzmanlaşmalıdır. Uzmanlaşmayı sağlayacak çeşitli çözüm yöntemleri olabilir. Bu yöntemlerin hangisinin “uygulanabilir” olduğunu tartışmak ve mutlaka birini seçip hayata geçirmek gerekir.

Sonuç olarak, 10-11.Aralık 2009 tarihinde yapılacak çalıştay’da yukarıda sunduğumuz radikal nitelikteki önerilerimizin tartışmaya açılması dileğimizle raporumuzu sunuyoruz.
Saygılarımızla.

BURSA BAROSU
YÖNETİM KURULUNCA GÖREVLENDİRİLEN
MESLEKİ GELİŞİM KOMİSYONU BAŞKANI
AV. GÜNDÜZ KUTUCU

 


 

TBB ve UNICEF işbirliğinde yapılan Abant’taki toplantıda alınan kararlar gereğince çalışmalarda birliği sağlamak üzere 27-28 Kasım 2004 tarihlerinde İstanbul Barosu’nun ev sahipliğinde yapılan Çocuk Hakları Merkezleri 1.Bölge Toplantısı’na Mesleki Gelişim Komisyonu’ndan Av.Murat Özdemir ve Av.Müberra Gülen Baromuzu temsilen katılmışlardır.

"Gelir İdaresi Başkanlığı'nın Teşkilât Ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı” nda yer alan "Vergi Avukatlığı" konusunda Ankara Barosunca Baromuzun görüşü istenmiş, bu görev Baro Yönetimince komisyonumuza verilmiş, Komisyonumuz bu konudaki görüşü­nü 12.01.2005 tarihli raporu ile belirtmiştir.

26.01.2005 tarihinde, komisyon başkanımız Av. Gündüz Kutucu tarafından İller Bankası salonunda, "imar planları, inşaat ruhsatı, ruhsata aykırı yapılar ve hukuki sonuçları" konulu bir konferans verilmiştir.

16.04.2005 tarihinde Av.Gündüz Kutucu tarafından Mimarlar Odası Bursa Şubesi üyelerine İmar Hukuku konusunda ikinci konferans verilmiştir.

18.03.2005 tarihinde,” İcra İflas Kanunu’nda değişiklikler ve Yargıtav’ın son kararları" konusunda Av.Talih Uyar’ın katılımıyla konferans gerçekleştirilmiştir.

16.04.2005 tarihinde,Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Sn.AIi ihsan Özuğur ve Tetkik Hakimi Sn.Mustafa Simsek’in katılımıyla Yeni Türk Medeni Kanunu Konusunda konferans gerçekleştirilmiştir.

29.04.2005 tarihinde , Yargıtay Başkan Vekili ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Başkanı Sn. Hakim İhsan Demirkıran’ın katılımıyla Hukuk Genel Kurulu'nun son kararları konusunda konferans gerçekleştirilmiştir..

 


 

 
 

BURSA BAROSU BAŞKANLIĞI - İLETİŞİM BİLGİLERİ - 444 50 99
Adres: Kıbrıs Şehitleri Caddesi Adalet Sarayı G-Blok Kat:1 Osmangazi / BURSA
Telefon (0224) 251 66 06
Faks (0224) 251 62 49
E-Posta baro@bursabarosu.org.tr
CMK Servisi - Telefon (0 224) 272 50 44 – 272 50 67
Adli Yardım Servisi - Telefon (0 224) 223 28 23