Page 158 - BURSA BAROSU ÇALIŞMA RAPORU 2016-2018
P. 158

BARO BÜLTENLERİ



               Kadına karşı şiddetle mücadele günü açıklaması

                                               Kadına  Karşı  Şiddeetle  Mücadele  Günü  basın  açıklamasını,  Bursa
                                               Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Nazlı Ceren Şendoğan
                                               okudu. Açıklamada, Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun ile yönetim
                                               kurulu üyeleri ve avukatlar katıldı.
                                               Açıklama aynen şöyle:
                                               “Kadınlara şiddet uygulanması bir insan hakkı ihlalidir. Demokrasinin
                                               yolu cinsiyet eşitliğinden geçer. Kadınların şiddet yaşadığı, hak ve fırsat
                                               eşitliğinden yararlanamadığı toplumlarda kalkınmadan söz edilemez.
                                               5 Kasım 1960’ta diktatörlüğe karşı mücadele eden üç kadının (Mibarel
                                               kardeşler ) tecavüz edilerek vahşice öldürülmesinin ardından 1999 da
                                               25 Kasım tarihi Birleşmiş Milletler tarafından “ Uluslararası Kadına
                                               Karşı Şiddete Hayır Günü“ ilan edildi.
                                               Peki aradan geçen onca zamandan sonra ne değişti?
                                               Kadınlar hala hayatlarının her alanında şiddete maruz kalıyor, ölüm
                                              ve şiddet gerekçeleri  farklı görülmekle birlikte, kadınların pek çoğu
               sadece kadın oldukları için ve kendilerine tanınan cinsiyet rollerinin dışına çıktıkları için öldürüldüler.
               Kadının maruz kaldığı şiddeti nasıl hak ettiğini anlatmak üzere kurulmuş olan eşitsiz, adaletsiz, cinsiyet
               körü sistem varlığını sürdürdüğü ve kadına yönelik ayrımcılığın sona ermesi için gereken önlemler
               alınmadığı sürece de cinayetler ve kadına yönelik şiddet sürecektir.
               Uluslararası  normlar  kadınların  insan  haklarını,  insan  hakları  yelpazesinin  bütünü  üzerinden
               tanımlamakta, kadınların insan haklarının korunması, bütün insan haklarının kadınlar için erkeklerle
               eşit biçimde tanınması korunması ve ihlallerin önlenip cezalandırılması demektir. Bu anlayış yalnızca,
               kadınlara karşı şiddeti değil, kadınlara karşı toplumun ekonomik, siyasal ve sosyal tüm alanlarında
               yapılan ayrımcılığa karşı durmayı gerektirir.
               Kadınlara yönelik yasal haklar konusunda önemli gelişmeler kaydedilmekle birlikte, kadına yönelik
               şiddet ve kadın cinayetleri konusunda günümüzde maalesef ki önemli artış gözlenmektedir. Dünya
               üzerindeki kapitalist, ataerkil ve militarist yaklaşımlar kadınların zaman ve yer kavramı olmadan maruz
               kaldığı şiddetin boyutu her geçen gün arttırmaktadır.
               Devletin  tüm  kurumlarıyla  sorunu  çözme  görevi  vardır.  Anayasamızın  ilgili  maddesini  devletin  her
               kademesinde yer alanlara hatırlatmakla birlikte md.10 “ herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce,
               felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanunda önünde eşittir.
               Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşam geçmesini sağlamakla yükümlüdür.
               Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz” demektedir.
               Her yıl tekrar ettiğimiz gibi bu yıl;
               -“toplumsal  cinsiyet  eşitliği  “  anaokulundan  başlayarak  yaşamın  her  alanında  bireylerin  eğitiminin
               içerisine alınmalıdır.






























                                                          - 134 -
   153   154   155   156   157   158   159   160   161   162   163