Page 174 - BURSA BAROSU ÇALIŞMA RAPORU 2016-2018
P. 174

BARO BÜLTENLERİ



                Başkanı Gürkan Altun, Bursa Barosu Yönetim Kurulu üyeleri ve Bursa Barosu Kadın Hakları Komisyonu
                üyeleri de hazır bulundu.
                Kadınlara seçme ve seçilme hakkının pek çok Avrupa ülkesinden önce Türkiye’de verildiğine işaret
                edilen  açıklamada,  kadınların  nüfusun  yarısını  oluşturduğun  dikkat  çekiliyor.  Açıklamada  ayrıca
                kadınların, ülke nüfusunun yarısını oluşturmasına karşın karar mekanizmalarında ve mecliste yeterince
                temsil edilemediğine yapılıyor.
                Bursa Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Nazlı Ceren Şendoğan’ın kamuoyu ile paylaştığı
                metin aşağıdaki gibidir.


                5 ARALIK KADININ SEÇME VE SEÇİLME HAKLARI GÜNÜ

                Türkiye’mizde,  kadınlara  seçme  ve  seçilme  hakkı  pek  çok  Avrupa  ülkesinden  önce  tanınmış  olup;
                ülkemizde  3  Nisan  1930  tarihinde  belediyelerde,26  Ekim  1933’te  köy  ihtiyar  heyeti  ve  muhtarlık
                seçimlerinde,  nihayetinde  5 Aralık 1934’te ise Türkiye Büyük Millet Meclisinde kadına seçme ve
                seçilme hakkı tanınmıştır.
                Türkiye’de nüfusun yarısını kadınların oluşturmasına karşın; ülkemizde yapılan 2014 yılı yerel ve 2015
                yılı genel seçimlerinde, SEÇİLMİŞ KADINLARIMIZ;
                %14’ü  İle  Milletvekilliğinde,  %  10.7’si  İle  Belediye  Meclis  Üyeliğinde,  %4.3’ü  İle  İl  Genel  Meclisi
                Üyeliğinde, % 3’ü İle  Belediye Başkanlığında Ve % 1.2 İle Muhtarlıkta temsil edilmektedir.
                Türkiye, parlamentodaki kadın üye yüzdesi açısından; 1935’te yapılan seçimlerde   % 4.6 oranıyla
                dünya  oranlarına  göre  21. sırada iken, Birleşmiş Milletlerin son verilerine göre, tüm dünyada mecliste
                kadın-erkek eşitliğinde,genel üzerinden değerlendirildiğinde kadın milletvekili oranının ortalaması %
                22 iken, bizim ülkemizdeki oran %14,9 ile ortalamanın çok ama çok altında olup, bu konuda Türkiye
                dünyada 91. sırada yer almaktadır.

                Bu sayısal oranlar gösteriyor ki ; ülkemizde Fransa, Belçika,İtalya ve İsviçre gibi birçok Avrupa ülkesinden
                önce  kadınlara seçme seçilme hakkı tanınmasına rağmen 82 yıl içinde kadınımızın aktif siyaset içinde
                yeterince temsil edilmediği; bu hususun  tespit edilerek, bu konuda Anayasa’da, Siyasi Partiler Ve
                Seçim  Yasalarında,  Parti  Tüzüklerinde,  kadınların  seçilme  hakkı  konusunda  pozitif  düzenlemelerin
                yapılmadığını göstermektedir.
                Mustafa Kemal Atatürk, 1925’te Kastamonu’da yaptığı konuşmada şöyle der:
                “Toplumu kalkındırmak istiyorsak, izlememiz gereken daha emin ve daha etkili bir yol vardır. O da
                Türk  kadınını  çalışmalarımıza  ortak  etmek,  hayatımızı  onunla  birlikte  yürütmek,  kadının,  bilimsel,
                toplumsal ve ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı,  yardımcısı ve  koruyucusu  yapma  yoludur.”
                Bu  konuşma   ile  kadın-erkek   eşitliği  ilkesini   açıkça ortaya koyan Atatürk, Birleşmiş Milletler’in, 20
                yıl  sonra  kabul ettiği Evrensel İnsan Hakları Bildirgesinin 1. ve 2 . maddesi ile yayımladığı ilkeleri, çok
                daha önce dile getirmişti.
                Cumhuriyetimizin ilk yıllarından aldığımız bu feyiz ile kadının  siyasal  yaşama  aktif  katılımını sağlamak
                adına  öncelikle  kadın-erkek  eşitliği  temel  ilkesinin,  yani  toplumsal  cinsiyet  eşitliğinin  okul  öncesi
                eğitimden  başlayarak  çocuklarımızın  eğitim  ve  öğretim  hayatında,  akabinde  toplumun  tümünde,
                kurum  ve  kuruluşlarında  fiili  olarak  hayata  geçirilerek  sağlanması  ülkemizin  ilerlemesi  açısından
                zorunludur.

                BİZ NÜFUSUN YARISIYIZ, nüfusun yarısını oluşturan kadınların ülkemizin karar alma mekanizmalarında
                ve mecliste de eşit sayıda yer almak istiyoruz.

                TÜM SİYASİ PARTİLERE SESLENİYORUZ;

                5  ARALIK  1934  YILINDA  MUSTAFA  KEMAL  ATATÜRK‘ÜN  YAKTIĞI  BU  MEŞALEYİ  BİR  ADIM  ÖNE
                GÖTÜRMEK  VE  İLERLETMEK  ADINA;  Türkiye’nin  onayladığı  Kadınlara  Karşı  Her  Türlü  Ayrımcılığın
                Kaldırılması  Sözleşmesi  (CEDAW)  4.  maddesinde  yer  alan  taahhüdün  yerine  getirilmesini,  “EŞİT
                TEMSİL  İÇİN  ÖZEL  ÖNLEM  ALINMASINI”  Anayasa’da,  siyasi  partiler  ve  seçim  yasalarında,  parti
                tüzüklerinde, swweçilme hakkımızı yaşama geçirmek üzere her bir cinsiyete en az %40 temsil hakkı
                getiren değişikliğin gecikmeksizin yapılmasını bekliyoruz.




                                                          - 150 -
   169   170   171   172   173   174   175   176   177   178   179