Page 187 - BURSA BAROSU ÇALIŞMA RAPORU 2016-2018
P. 187

BARO BÜLTENLERİ



               “Olan oldu, yenildik! Hatalarımızı biliyoruz. Dersimizi aldık. Önümüzdeki maçlara bakacağız!”
               Çok basit olan bu yanıt, aslında ülkemizin içinde bulunduğu sorunların reçetesidir. 2016 ve daha önceki
               yıllarda yaşadığımız acılardan, sorunlardan aldığımız derslerle gelecek nesillere bırakacağımız ülkeyi
               planlayıp, inşa etmemiz gerekiyor.


               Huzurlu bir gelecek inşa etmenin en önemli harcının adalet olduğunu unutmayalım. “Adalet mülkün
               temelidir” sözünü boşuna söylememiştir. Bu sözdeki mülk, sahip olmak için insanların birbirini yediği
               rant aracı mülk değil, devlettir. Devlet ise sadece güçlünün değil, her bireyin devleti olmalıdır.
               Çok basit anlatımıyla güçlü devleti yaratmak ve yaşatmak, tüm kurum ve kurallarıyla işletilen çağdaş
               demokrasiyle mümkündür. Demokrasi, siyasiler için devleti ele geçirmenin aracı değil, mutlak surette
               yaşama geçirilmesi gereken bir amaç olmalıdır.


               2016 yılında terör saldırıları ve hain darbe girişiminin yanısıra ülke gündemindeki en önemli konu
               Başkanlık Sistemi/Türk Tipi Cumhurbaşkanlığı tartışmasıydı. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi adı her
               ne olursa olsun, getirilmek istenen düzenlemeler, tek adam iradesiyle Türkiye’yi ortaçağ karanlığına
               sürükleyecek düzenlemelerdir.


               Kamuoyunda özgürce tartışılmadan; şeffaflık, katılımcılık ve uzlaşmadan yoksun bir anlayışla, toplumun
               birçok kesimini ötekileştirerek hazırlanan bu teklif, salt bu nedenlerle bile toplumsal kutuplaştırmayı
               artırma riski barındırmaktadır.

               Türkiye’nin terörden önce ele alması gereken öncelikli sorunu demokrasidir. Siyasi partiler ve seçim
               yasaları çağdaş normlara kavuşturulmalı, demokratik parlamenter sistem güçlendirilmelidir. Güçlü bir
               parlamento ile de temel insan hak özgürlüklerini ana eksene oturtan çağdaş bir anayasa yapılmalıdır.
               Bu silsileyle yapılacak düzenlemeler, terörün toplumsal gerekçesini ortadan kaldıracağı gibi, bırakın
               girişimini, bazılarının kafasındaki darbe düşüncesini bile yok edecektir.


               Bu anlayışla, tüm vatandaşlarımızın yeni yılını kutluyoruz. 2017 hep güleceğimiz, huzur ve refah içinde
               yaşayacağımız bir yıl olsun…

               31.12.2016


               Gürkan ALTUN
               Bursa Barosu Başkanı


               Ege ve Marmara Bölge Baroları bildirisi

               Bizler aşağıda imzası bulunan Genişletilmiş Ege ve Marmara Bölge Baro Başkanları Toplantısı’na katılan
               baro başkanları olarak Anayasa değişikliği paketine ilişkin görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz.



               Ülkemiz, anayasa değişikliği adı altında Hükümdar yetkilerine sahip, ama adı CUMHURBAŞKANI olan,
               bütün erkleri elinde bulunduran tek kişinin iktidarına sürüklenmektedir. Bu, süslenmiş anayasa paketi
               adı  altında  halkımızın  oyuna  sunulmaktadır.  Barolar  dahil  hiçbir  anayasal  kurumun  ve  “halkımızın
               görüşü” alınmaksızın yapılmak istenen anayasa değişikliği halkımızın bir talebi olarak ortaya çıkmamıştır.
               Anayasalar toplumsal uzlaşma ve mutabakat metinleridir. Oysa bu Anayasa değişikliği, henüz teklif
               aşamasında bile toplumu birleştirmek yerine ayrıştırıp bölmeye başlamıştır.


               Yetkisini anayasadan alan ve görevi insan haklarını savunmak olan Barolar olarak görmekteyiz ki, bu
               anayasa değişiklik paketi halkımızın hiçbir temel sorununa çözüm getirmediği gibi, kuvvetler birliği
               sistemi getirmekle parlamenter demokrasimizi ortadan kaldırmaktadır.


                                                          - 163 -
   182   183   184   185   186   187   188   189   190   191   192