Page 396 - BURSA BAROSU ÇALIŞMA RAPORU 2016-2018
P. 396

BARO BÜLTENLERİ



                Medeni Kanun’la Türk toplumunun neler kazandığını görmek gerektiğini belirten Altun, şöyle devam
                etti:
                “Her şeyden önce ailede kadının ve erkeğin konumu yeniden değerlendirildi. Kadın ve erkek eşit hale
                geldi. Resmi nikah zorunluluk oldu. Erkekler için tek eşli evlilik esası getirildi. Kadınlarımız istedikleri
                meslekleri seçebilir oldular. Kadınlarımız tanıklık, miras ve evliliklerde erkekle eşit şekilde boşanma
                hakkına sahip oldular. Siyasi haklara da kavuştular. Geçen 91 yılda bu değişmedi. Medeni Kanunu
                eleştirenler o gün de vardı, bugün de var. İsviçre’den aldınız diye dalga geçenler de oldu. Oysa 2001
                yılına kadar en ufak bir değişiklik yapılamadı bu kanunda. Medeni Kanun hala yürürlükte, olmaya da
                devam edecek.”


                Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun, geçtiğimiz aylarda rafa kaldırılan ve doğrudan Medeni Kanun’u
                ilgilendiren tasarının yeniden komisyonda görüşülmeye başlandığını ifade ederek, şöyle konuştu:


                “Öncelikle  müftülere  nikah  yetkisi  verilmesi  ve  resmi  nikah  dışı  doğan  çocukların  bildirim
                yükümlülüğünün  kalkması...  Yani,  hastanelerde  yapılan  doğumlarda  doğumun  resmi  makamlara
                bildirim zorunluluğu varken, bildirilmediğinde adli ve idari para cezaları uygulanıyor halen. Bildirim
                zorunluluğu kaldırılıyor. Nedir bunun sakıncası?


                Eğer evlenme yaşının altındaki genç kızımız bir sağlık kuruluşunda doğum yapar ve bildirim yapılmazsa,
                küçük yaşta evliliklere siz zımnen rıza göstermiş olursunuz. 14-15 yaşında çocuklar doğum yapmaya
                başlar, bunlar bildirilmez, reşit olana kadar da kimsenin haberi olmaz. Bugün 3-4 milyon Suriyelinin
                ülkemizde olduğu düşünülürse, adına başlık parası ya da ne derseniz deyin, kızlarımızın, kadınlarımızın
                alınabilme-satılabilme imkanı ortaya çıkar. O yüzden bizim mevcut kurallara, Medeni Kanun’a sımsıkı
                sahip çıkmamız gerekiyor.


                Müftülere nikah kıyma yetkisi verilmesi için denilebilir ki, ‘müftü de devletin memuru, kıysa ne fark
                eder?’































                Çok şey fark eder! Çünkü siz müftüyü tercih edeceksiniz, öteki alevi dedesini isteyecek. Bir diğeri
                haham, başkası rahip isteyecek. En temel hakkı olacak haliyle…


                Birinci zararı, çok hukukluluğa doğrudan geçiş olur. Bu evlilikleri sonlandırırken hangi hukuka göre
                sonlandıracaksınız? Taraflardan biri Alevi, biri Sünni ise ne olacak?

                                                          - 372 -
   391   392   393   394   395   396   397   398   399   400   401