Page 631 - BURSA BAROSU ÇALIŞMA RAPORU 2016-2018
P. 631
BARO BÜLTENLERİ
Başkanın çekilmesi üzerine, bir başka üyenin heyete katılmasıyla yeniden toplanan mahkeme, bir kez
daha Albayrak Holding’in kağıt fabrikası kurması için yapılan plan değişikliğinin iptaline karar verdi.
Başkan yerine geçen üye karara muhalif kaldı.
İptal kararının gerekçesinde; Plan değişikliği yapılan alanın sulanabilir, mutlak tarım arazisi olduğu;
alanın sanayi yerleşimine açılmasının, yüzey ve yeraltı sularını kirleteceği; buna bağlı olarak su
kalitesinin düşmesinin tarım ve su ürünleri açısından risk oluşturabileceği, su seviyesi ve kalitesi
bakımından gölün geleceği için tehdit oluşturacağı; plan değişikliğinin bilimsel ve teknik verilere ve
1/100.000 Bursa 2020 Yılı Çevre Düzeni Planı ve plan hükümlerine aykırı olduğu belirtildi.
Sonuç olarak; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, doğayı talan etme bakanlığı gibi çalışmaktadır. Bursa
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ise önüne konan her projeye gözü kapalı onay vermektedir. Bu plan
değişikliğinde ısrar, Orhangazi’yi ikinci bir Dilovası olma tehlikesi ile karşı karşıya bırakıyor.
Siyasi iktidarın emrindeki bürokrasinin, mevzuata ve hukuka aykırı tutumlarını uzun zamandır
biliyoruz. Asıl vahim olan, Orhangazi’deki siyasi partilerin ilçe örgütleri ve sivil toplum örgütlerinin
suskunluğu ve vurdumduymazlığıdır. Bursa’da turizmi geliştirmekten bahsedenler ortada gözükmüyor,
yeni yatırımlara yol vermeye çalışanlar ve susan dilsiz şeytanlar, gelecek kuşaklara karşı suç işlemeye
devam ediyorlar.”
“Devlet Denetleme Kurulu’na verilen yetkiler, yargıya by-pass!”
Basın toplantısında Devlet Denetleme Kurulu’nun teşkilat, görev ve yetkilerini belirleyen 5 nolu
Cumhurbaşkanlığı kararnamesine de değinen Altun, “Bu uygulama; mevcut Anayasa, İLO sözleşmelerine
ve 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na aykırıdır. Yargıyı by-pass etmektir” diye
konuştu.
Altun, “DDK’ya tanınan yetkiler, başkanlık rejiminin keyfiliklerinin yeni bir örneğidir. DDK, süper yetkilerle
donatılmış olağanüstü bir idari denetim organı haline getirilmiştir. Bu düzenleme ile Cumhurbaşkanlığı
DDK aracılığıyla kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, örneğin; baroların, tabipler
birliğinin, eczacılar odasının veya herhangi işçi ve işveren sendikasının, vakıf ve derneklerin tamamını
vesayet altına alarak iktidar ve cumhurbaşkanlığı politikaları ile icraat ve kararlarının eleştirilmesini
önleyecektir. Bu yetkilendirmenin, toplumsal muhalefetin tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik
antidemokratik bir düzenleme olduğunu düşünüyoruz.”
Bursa Barosu Başkanı Altun, gündemdeki yeni torba yasaya ilişkin de, “OHAL sonrası düzenlemeleri
içeren teklif yasalaşırsa;
1- 703 sayılı KHK ile Cumhurbaşkanı’nın temsilcisi olan valiler, kamu düzenini ya da kamu
güvenliğini bozabileceği kuşkusu bulunan kişilerin belirli yerlere girişlerini, dolaşmalarını ve
toplanmalarını kısıtlayabilecek,
2- Gözaltı süreleri 48 saat ve toplu olarak işlenen suçlarda 4 gün olacak ve bu süreler 2 kez
uzatılabilecek,
3- Tutukluluğa itiraz ve tahliye talepleri dosya üzerinden karara bağlanabilecek,
4- Tahliye talepleri 30’ar günlük sürelerle karara bağlanabilecek,
5- Tutukluk incelemesinin, kişi ya da müdafinin dinlenilmesi kaydıyla yapılabilmesi 90’ar gün
arayla olabilecek,
6- Kurumların kendi içinde oluşturacakları komisyonlar, 3 yıl süreyle, ilgili hakkında soruşturma
açmadan ve ilgilere savunma hakkını tanımadan, ihraç işlemlerini yapabileceklerdir.
- 607 -