Page 204 - BURSA BAROSU ÇALIŞMA RAPORU 2016-2018
P. 204

BARO BÜLTENLERİ



                şüphesiz en önemli başarısı Medeni Kanun’un kabulüdür.

                Meclis  tarafından  kurulan  ve  avukatlardan,  yargıçlardan,  öğretim  üyelerinden  ve  hukukçu
                milletvekillerinden  oluşan  komisyonun,  titizlikle  yapmış  olduğu  çalışmalar  sonrasında;  dönemin
                kanunlarının en çağdaşı olması, dilinin anlaşılabilirliği ve en önemlisi kadın erkek eşitliğine dayanması
                sebebiyle  İşviçre  Medeni  Kanunu’nun  en  uygun  kanun  olduğuna  karar  verilmiş  ve  Türkçe’ye
                çevrilmiştir. Nihayetinde de 17 Şubat 1926 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul
                edilerek yürürlüğe girmiştir.


                Medeni Kanun’un kabulüyle sosyal alanda eşitlik ilkesi kabul edilmiş, ülkemizin kadınları o dönem
                dünya üzerinde bile az rastlanır hak ve özgürlüklere kavuşmuşlardır.


                Özellikle  aile  hukuku  konusunda  meydana  gelen  değişiklikler  ile;  Kadınlar  miras  ve  boşanma
                konularında erkekler ile eşit hale gelmiş; tek eşlilik benimsenmiş, resmi nikah yapma zorunluluğu
                kabul edilmiştir.


                Kadınların  mirastan  erkeklerle  eşit  pay  alabilmesinden,  mahkemelerde  tanıklık  yapabilmelerine
                kadar geniş bir yelpazede tanınan haklar ile Medeni Kanun’un kabulü; ülkemiz kadınlarının toplumda
                en az erkekler kadar var olabilmelerinin, birey olabilmelerinin başlangıcı ve Türk Hukuk Devrimi’nin
                de miladıdır.


                Medeni  Kanun’un  kabulünün  üzerinden  geçen  91  yılda,  sahip  olduğumuz  hakların  geliştirilmesi
                beklenirken;
                Kadınlar için hayati önemi olan laikliğe ve modern haklarımıza yönelik saldırılar, gerek iktidarın
                gerekse güç sahiplerinin her gün gündemde yer alan şiddeti  körükler nitelikteki açıklamaları ve
                ‘hadım’ ‘idam’ gibi intikama dayalı uygulamaların getirilmeye çalışılması ile günden güne artmakta,
                içerisinde bulunduğumuz OHAL döneminde kadın cinayetleri 2 kat artmış durumdadır.


                Gelişen, sağlıklı bir toplum inşa edebilmek için ‘çocuk yaşta evlilikler’in önlenmesinin siyasi bir hedef
                haline getirilmesini, bu yolda kararlı bir devlet politikası uygulanmasını beklerken; ‘kadınların itaat
                etmesi’, ‘adam gibi ölmek’ şeklinde kadın düşmanı açıklamalar, kadına yönelik şiddeti kınamak ve
                yaptırım uygulamaya teşvik etmek yerine ‘tepkinizi mırıldanarak verin’ şeklinde beyanlarla Medeni
                Kanun ile kazanılmış hakların geliştirilmesi bir yana, mevcut haklarımızın kullanılmasının da önüne
                geçilmektedir.

                Çağdaş bir medeniyet olabilmenin temel unsuru olan toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanabilmesi
                için, Türk Medeni Kanunu’nun kabulünün 91. yılında, Bursa Barosu olarak; Siyasi iktidarı, ilgili kurum,
                kuruluşları ve toplumdaki her bir bireyi sosyal eşitlik ilkesinin gerekliliklerini yerine getirmek için
                göreve ve duyarlılığa davet ediyoruz.”
























                                                          - 180 -
   199   200   201   202   203   204   205   206   207   208   209