Page 206 - BURSA BAROSU ÇALIŞMA RAPORU 2016-2018
P. 206
BARO BÜLTENLERİ
Yalçınbayır şöyle konuştu:
“Bir anayasa nasıl yapılır, nasıl değiştirilir? Hangi süreçlerden geçmelidir? AK Parti’nin bütün
metinlerini inceledim. Bazılarını bizzat yazdım. Olağanüstü halde anayasa yapılmayacaktı. Hazırlık,
kanunlaşma, referandum ve sonrası üç aşamalı süreçte katılımcılık, şeffaflık gibi yönetişimin temel
ilkeleri uygulanmalıydı. Oysa yasama, yürütme, yargı kuvvetleri arasındaki denklikten sarfınazar edip
yürütmeye büyük bir güç vererek Cumhuriyetin içinin boşaltılması söz konusudur.
Bu değişikliği savunanların, daha önce neleri savunduklarını önceki açıklamalarından görmek
lazım. Baronun görevi hukuk yoluyla siyaset yapmak ve demokrasiye ulaşmaktır. Gelecek tehlikeleri
görüyoruz. Seçilmişlerin seçilmişliğine yönelik darbe girişimidir bu...”
Bu anayasa değişikliğinden sonra insanların artık avukat ya da hakim değil, siyasetçi arayacağını
çünkü, 15 bine yakın kanun, 30 bine yakın düzenleyici işlem bulunduğunu, ayrıca Türkiye’de kayıt dışı
ekonomi, siyaset ve din olduğunu öne sürdü.
ARABACI: “TOPLUMDA KORKU HAKİM”
Bursa Barosu geçen dönem başkanı Ekrem Demiröz, sadece halkı bilgilendirme amaçlı organizasyonlar
yapılması gerektiğini kaydetti. Demiröz “Aşk ve nefret üzerinden yürüyen insanlarla işimiz olmamalı.
Saha çalışmasıyla aydınlatıcı ve diğer barolara örnek olmalıyız” dedi.
Eski milletvekili ve Bursa Barosu önceki başkanlarından Ali Arabacı da, toplumda korku hakim
olduğunu, STK’ların da tavırlarını açıkça ortaya koymaları gerektiğini belirtti. Arabacı, Bursa Barosu’nun,
neden hayır dediğini “hayır” diyerek anlatması gerektiğine işaret ederek “Korkudan, hayır diyeceğini
açıkça ifade edemeyenlerin sesi olunmalı. Baroların siyasi parti değildir. Yapacakları sınırlı. Ancak bu
yapılabilir. Sandık güvenliği için de azami gayret gösterilmelidir” diye konuştu.
Yine eski milletvekili ve Bursa Barosu önceki başkanlarından Yahya Şimşek ise AKP’nin şu ana kadar
başkanlık sistemini, insanları tatmin edecek şekilde savunamadığını ifade etti. Şimşek “Bu doğrultuda,
AKP ve MHP’lileri tartışma ortamına çekersek, bu tartışmalarda olumlu sonuçlar elde edilebilir. Ne
yazık ki bu tartışma Meclis’te yapılamadı” dedi.
Önceki milletvekillerinden Mehmet Küçükaşık da Baro’nun siyasi partilerden herhangi birine angaje
olmaması gerektiği yolundaki uyarısına karşılık Bursa Barosu Başkanı Altun da, barolar ve akademik
meslek odalarıyla birlikte hareket ettiklerini söyledi.
Halkoyuna sunulacak anayasa değişikliğinin, halifeliği geri getirme çabası olduğunu iddia eden Bursa
Barosu önceki başkanlarından Asude Şenol da, “Hayırcıların teröristlikle suçlanması, sağduyulu
vatandaşlarda ‘o kadar da değil’ düşüncesini yarattı. Bu umut verici bir durum aslında” diye konuştu.
TAYAN: “TAYYİP ERDOĞAN’IN UYKULARI KAÇIYOR”
Eski Milli Savunma ve Milli Eğitim bakanlarından Turhan Tayan da, 1980’den buyana yapılan anayasa
değişikliklerinden söz etti ve “2010 Anayasa değişikliği ile Türkiye’nin beli kırıldı. Tüm kurumları bu
değişiklikle berhava ettiler. Yetmez ama evet diyenler İran ve Afganistan’da olup bitenleri incelesinler.
Demokrasimizin elde kalanlarını da kaybetmemek için son çıkıştayız” dedi.
Turhan Tayan şöyle konuştu:
“Toplumun büyük bölümü neyin oylanacağının farkında değil. Bir kısmı inanmış, katı bir şekilde biat
etmekle meşgul. Bir kısmı olup bitenin farkında. Bir kısmı evetçi, bir kısmı hayırcı. Bizim hedef kitlemiz
hiç bilmeyenler. Her ne pahasına olursa olsun Recep Tayyip Erdoğan’ın peşinden gidenler değil bizim
hedef kitlemiz. Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun, anayasa değişikliğinin ne anlama geldiğini
somut ve net bir şekilde şapka değiştirerek anlatması, bir başkasının “Bu kadar yetkiyi evliyaya
verirsen azıtır” demesinin yanında daha bilimsel, daha hukuki açıklamalara muhtaç seçmenler var.
- 182 -