Page 716 - BURSA BAROSU ÇALIŞMA RAPORU 2016-2018
P. 716
Baro Komisyonları
biçimde çalıştırılmaktadır. Çocukların suça itildikleri durumlarda, onlarla ilgili işlemleri yapan bütün makamların çocuğa
özgü olması sağlanamamaktadır. Örneğin tutuklama kararları sulh hakimlerince verilmektedir. Başka şehirde bulunan
çocukların SEGBİS vasıtasıyla ifadesinin alındığı hallerde yanında avukat bulunmamaktadır. Suça itilen çocuklar için cezanın
son çare olmasını sağlayacak aleternatif tedbirler uygulanamamaktadır. Ceza infaz kurumlarındaki çocuklar aileleri ile
ancak ayda bir görüşebilmekte, avukatın hukuki yardımından yararlanamamaktadır. Çocukların 6 yaşına kadar anneleri
ile kalmasına imkan veren düzenleme nedeniyle annesi tutuklu veya hükümlü olan 700 kadar çocuk cezaevinde hiç uygun
olmayan koşullarda yaşamaktadır.Sığınmacı veya ailesi sınır dışı edilme tehdidi altında olan çocukların, kanuni temsilcisiz
kalmakta, birlikte oldukları yetişkinler onları temsil edememekte ve yararlarını koruyamamakta ve bir avukatın hukuki
yardımından yararlanması için de onlarla ilgili işlem yapan makamlar talepte bulunmamaktadır. Bu da çocukların, kurum
bakımına alınma, kurum bakımı veya bir yetişkinin yanında hak ihlallerine karşı korumasız kalmasına neden olmaktadır.
Kayıt dışı ve ikamet sınırı dışında yaşayan sığınmacı ailelerin çocukları eğitim, sağlık hakları başta olmak üzere hiç bir
haklarını kullanamamakta ve sınır dışı edilme korkusu nedeniyle ihmal ve istismar mağduru oldukları durumlarda yasal
müracaatlarda bulunmamaktalar. Mağdur ve suça sürüklenen çocukların fotoğrafları ve kimliklerinin belirlenmesine
yarayacak bilgiler yayınlanmakta, Basın Kanunu ihlal edilmektedir. Bilişim alanında, çocuklara yönelik riskler yeni bir
çalışma konusu oluşturmaktadır. Çocuklara yönelik riskli içerikler üreten digital mecralar, ailelerin çocuklarının resimlerini ve
onlara ait bilgileri paylaşma biçimleri ve bu resimlerin daha sonra kötü niyetli kişilerce kullanılması, çocukların birbirlerinin
resimleri ve bilgilerini paylaşmalarının veya oyun karakterlerini izinsiz almalarının suç olduğunu bilmemeleri, çocuklara
yönelik yeni risk alanları oluşturmaktadır. OHAL nedeniyle, çocuk alanında çalışan örgütler kapatılmış, var olan örgütlerin
de savunuculuk faaliyetlerinin kısıtlanmış bulunmaktadır. Güvenlik odaklı tedbirler; çocukların ruh sağlığını etkilemekte,
eğitim hakkı başta olmak üzere birçok haklarını kullanmalarını güçleştirmekte, bu uygulamalar sırasında çocukların yaşam
hakları ihlal edilmekte ve bunlar cezasız kalmaktadır.
Tespit ettiğimiz sorunların çözümünün bulunduğunu biliyoruz, bu doğrultuda hemen yapılması gerekenlere ilişkin bazı
önerilerimizi paylaşmak istiyoruz: ÇİM’lerle ilgili yasal düzenleme yapılmalı. Buradaki işleyişin ayrıntıları belirlenmelidir.
Bu düzenleme yapılırken sistemde ÇİM ve KİM’lerin birleştirilmesi veya herhangi bir biçimde çocuklar ile yetişkinlerin
aynı birimlerden hizmet almasına neden olacak düzenlemelerden kaçınılmalıdır. Adli sistem içerisindeki sorunlar görünür
kılınmalıdır. Adli sistem içerisinde çocukla çalışan herkesin (hakim, savcı, avukat, sosyal hizmet uzmanı, ve bütün diğer
meslek mensupları) çocuk psikolojisi, çocuk yargılaması ve çocuk koruması alanlarında uzmanlaşması sağlanmalıdır. Bu
alanda çalışan bütün kurumlar arasında işbirliği sağlanmalıdır. Ailelerin, çocukların ve çocukla çalışanların çocuk koruma
ve adalet sisteminin işleyişi, çocukların hakları gibi konularda bilgilendirilmesi sağlanmalıdır. Bildirim yükümlülüğü
olan öğretmen, doktor gibi meslek elemanlarının çocuk adalet sistemine dahil edilmesi ve ihbar mükellefiyetini yerine
getirmeleri sağlanmalıdır. Çocukların adli sistem içerisinde girdikleri durumların yasaya uygun olarak ASP Bakanlığına
bildirilmesi sağlanmalı ve ASP Bakanlığı bu gibi durumlarda davaya katılan sıfatıyla katılmak yerine bir sosyal hizmet
uzmanının çocuğun yanında bulunmasını sağlamalı ve bu suretle çocuğun koruyucu ve destekleyici hizmetlere olan ihtiyacı
belirlenmeli ve gerekli tedbirler alınmalıdır. Şiddet kriz merkezi gibi, mağdur çocukların bütün hizmetleri tek elden ve
uzmanlaşmış meslek elemanları marifetiyle alabilecekleri hizmet birimleri oluşturulmalıdır. TCK 103 ve 104 maddeleri,
çocuk istismarı materyallerinin üretimi ve paylaşılması ile ilgili eylemlerin de çocuk istismarı sayılacağı, çocuktan yetişkine
yönelik cinsel davranışların başka bir şart aranmadan çocuk istismarı suçu kapsamında kabul edileceği, akranlar arası
cinsel davranışları ise ceza sorumluluğu kapsamı dışında tutacak bir düzenleme yapılmalıdır.Bilişim suçları çocuklar için özel
olarak düzenlenmeli, çocukların bu tür suçlar ile suçlanmaları engellenmelidir. Çocukla yapılan evlilikler, nerede yapılmış
olursa olsun tescil edilmemeli, erken evliliklerin önlenmesi için koruma sistemi kapsamında hizmetler üretilmelidir. Boşanma
ve diğer aile hukuku davalarında Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi’nin uygulanması sağlanmalı,
sosyal inceleme ile çocuğun yararı belirlenmeden kişisel ilişki konusunda karar verilmemesi sağlanmalı, bu işlemleri ile
ilgili usul bir mevzuat ile düzenlenmelidir. Ailesi dışında korunan çocuklar için kamu vesayeti makamı nezdinde teşkilat
oluşturulmalı, kruma kararı ile bilrikte velayet ve kişisel ilişkinin tesis edilmesi sağlanmalıdır.
LGBTİ çocuklara özgü hizmetler planlanmalıdır. Çocukların bulundukları kurumlar bağımsız denetime açık olmalıdır. Çocuk
işçiliğinin en kötü biçimlerinin önlenmesine yönelik genelgelerin uygulanmasını izleme mekanizması oluşturulmalıdır.
Çocukların suça itildikleri durumlarda, onlarla ilgili işlemleri yapan bütün makamların çocuğa özgü olması
sağlanamamaktadır. Örneğin tutuklama kararları sulh hakimlerince verilmektedir. Başka şehirde bulunan çocukların
SEGBİS vasıtasıyla ifadesinin alındığı hallerde yanında avukat bulunmamaktadır. Suça itilen çocuklar için cezanın son
çare olmasını sağlayacak alternatif tedbirler uygulanamamaktadır. Çocukların suça sürüklendikleri durumlarda, önceliğin
alternatif tedbirlere verilmesini sağlayacak biçimde TCK değiştirilmeli, bu alanda uygulanabilecek tedbirler geliştirilmeli,
etkili hizmet ve kuruluşların bulunması sağlanmalıdır. Çocukla ilgili adli işlemlerin hepsinin çocuğa özgü mahkemelerce
yapılmasını sağlayacak biçimde görevlendirme yapılmalıdır.SEGBİS ile ifade alınan durumlarda, çocuğa bulunduğu yerde
de bir müdafi tayin edilmesi sağlanmalıdır. Ceza infaz kurumlarında çocukların açık görüşleri haftada bir olmalı, müdafi
görevlendirmeleri çocukların kurumda bulundukları süre boyunca avukatın hukuki yardımından yararlanmasına imkan
verecek biçimde düzenlenmelidir. Çocukların aile bireyleri ile birlikte ceza infaz kurumlarının uygun olmayan koşullarda
yaşamalarını engellemek için dünyadaki iyi örneklerden de yararlanılarak, alternative uygulamalar geliştirilmelidir. Göç
eden veya ailesi sınır dışı edilme tehdidi altında olan çocukların, aileleri ile birlikte yaşama hakları ve bir kanunu temsilciye
- 692 -