Page 718 - BURSA BAROSU ÇALIŞMA RAPORU 2016-2018
P. 718

Baro Komisyonları



               ●      30 Haziran - 1 Temmuz  2018 / Hatay Barosu Çocuk Adalet Sistemi Çalıştayı

                      Hatay Barosu tarafından düzenlenen Çocuk Adalet Sistemi Çalıştayı’na Baromuz Çocuk Hakları
               Komisyonunu temsilen Av. Gamze Pamuk Ateşli katılım sağladı.




               ●      5 Temmuz 2018 Basın Açıklaması

               İDAM VEYA HADIM ÇÖZÜM DEĞİLDİR!..

               ÇOCUKLAR İÇİN; KORKULARIMIZLA AYRIŞMAYA SON VERELİM...
               Son  dönemlerde  artan  ve  görünür  hale  gelen  çocuk  istismarı
               (fiziksel, duygusal, cinsel) ve en ağır biçimi çocuk cinsel istismarı;
               “münferit, sapık, hasta, insanların, idam ve hadım tartışmaları
               ile”  adeta  çözümsüzlük  üreterek  tartışılmamalıdır.  Evrensel
               değerlere  uygun,  bilimsel,  çocuk  hak  ve  özgürlüklerini  esas
               alan devletin yükümlülüklerinin belirlendiği hukuk güvenliğinin
               sağlandığı,  toplumsal  değer  yargılarını,  koruyucu  yöntemler
               belirlenmelidir.  Çocuklar  üzerinden  yaşadığımız  korkularımız  toplumsal  ayrışmadan  uzak  siyasetler  üstü
               benimsenmeli ve çözüm üretilmelidir.
               Can yakıcı çocuk istismarları tartışılırken dahi özelikle sosyal medyada herkes konunun esasından uzak anlık
               öfke  ve  “tarafgir”  bir  dille  konuşmaktadır.  Oysa  zaman  korkularımız  üzerinden  ayrışılacak  zaman  değildir.
               Unutulmamalıdır  ki  öncelikli  sorumluluk  devletindir,  tüm  kişi  ve  kurumlar  farklı  alanlarda  çalışan  meslek
               kuruluşları bir araya gelerek sorunun çözümü noktasında yol gösterici ve çözüm üretici olmalıdır.

               Öncelikle  çocuğa  dönük  şiddeti  önleme  planları  olmalıdır.  Bağımsız  özgür  düşüncenin  gelişme  ortamına
               sahip  üniversitelerde  bilimsel  akademik  çalışmalar  yapılmalıdır.  Ciddi  bir  saha  çalışması  yapılmalı  ve  veri
               toplama, değerlendirme çalışması gerçekleştirilmelidir. Riskler, nedenler belirlenmelidir. Eril cinsiyetçi söylem
               ortadan  kaldırılmalı,  çocukların  evrensel  değerlere  uygun  kız  erkek  birlikte  eğitim  almaları  sağlanmalıdır,
               dini referanslarla günlük yaşamın şekillenmesi hukuki düzenlemelere gidilmesi, çocukların cinsel obje olarak
               değerlendirmelerinin önüne geçilmelidir. Hukuk güvenliği ve belirliliği sağlanmalı, vatandaşın aynı olaya aynı
               hukuksal korunmanın ayrımsız herkes için sağlanacağı inancı sağlanmalıdır. Fahiş cezalar sonucunda cezasızlık
               halinin ortaya çıkmasına engel olunmalı, adil yargılama ile evrensel değerlere uygun cezalandırma olmalıdır.
               Çocuğun korunması ile ilgili müdahale görevini de içeren idari kurumsal yapı olmalıdır. Sivil toplum örgütlerinin
               dernek ve vakıfların bağımsız çalışma yapmasına fırsat tanınmalıdır. Siyasi yakınlıktan uzak; çocukla ilişkide
               bulunan tüm kişi, kurum ve kuruluşların, fırsat eşitliğine, denetime, kurallara uygunluğu sağlanmalıdır. Ekonomik
               eşitsizlik ortadan kaldırılmalıdır. Bilimin, eğitimin, sanatın gelişiminin önündeki engeller kaldırılmalı, toplumun
               tüm katmanlarınca ulaşılabilir olması sağlanmalıdır.

               Çocuğa, hayvana, kadına dönük şiddet, toplumsal şiddetin güçsüz olanda yoğunlaşmasıdır. Gücün çürümüşlüğü
               her  türlü  insani  değer  yargısından  uzak  bir  biçimde  tezahür  etmektedir.  Ancak  bunun  çözümünü,  salt  ceza
               kanunlarında yapılacak değişikliklerde görmek, hukuk bilimine haksızlık olduğu gibi, eğitim programları, çocuk
               koruma politikaları ile uğraşmak yerine meselenin kendisini unutmak, sorunu suç işlendikten sonra faillerin
               bedenleri üzerinden kısasa kısas yöntemiyle ortadan kaldırmak çabasıdır. Bunun da en önce çocuklarımıza bir
               fayda sağlamayacağı açıktır. Hamasi söylemlerle çocukların önemini anlatmak yerine kamu ve özel kaynakların
               çocuklar yararına kullanımı sağlanmalıdır.

               Meselenin bütüncül çözümü için öncelikle Meclis’te kurulması önerilen çocuk hak ihlallerine ilişkin komisyonların
               hızlıca  kurulması,  yıllardır  bekletilen  Çocuğa  Yönelik  Şiddeti  Önleme  Ulusal  Eylem  Planı’nın  çıkması  ve
               uygulanmaya  başlanması,  bu  alanda  çalışan  sivil  toplum  örgütleriyle  ortak  çalışmalar  yürütülmesi  ve  bu
               çalışmaların kamu idaresi tarafından desteklenmesi gerekmektedir. Çocuğa yönelik şiddet 3-5 münferit olaydan
               ibaret olarak ele alınmadan, görünür olan ve olmayan çok sayıda şiddet türü ve vakasının mevcut olduğu ve tüm
               istismar hallerinin bir bütün olduğu, çok zaman iç içe geçtiği bilinciyle hareket edilmelidir.
               İdam veya hadım çözüm değildir! Çözüm zihniyetin değişmesidir. Zihniyet değişmediği sürece ve toplum bu


                                                          - 694 -
   713   714   715   716   717   718   719   720   721   722   723