Page 442 - BURSA BAROSU ÇALIŞMA RAPORU 2016-2018
P. 442

BARO BÜLTENLERİ



                Bugün  Türkiye’de  yaşananlar  1900’lerin  Amerika’sında  yaşandı.  Davalar  açıldı.  Üç  temel  hususta
                ele alındı davalar. Denildi ki; Birinci ilke varsayılan risk! Sen bu işi yapmayı kabul ettiğinde, bu işin
                doğasından kaynaklanan riskleri kabul etmiş sayılırsın. Bunun içinde ölüm de var. Bizde nasıl denildi?
                ‘İşin fıtratında var!’


                İkincisi, ihmale iştirak ilkesi… Eğer sen riskli ortamda çalışırken, riskin gerçekleşmesi doğrultusunda
                küçük  ihmalin  olmuşsa  bundan  şikayet  edemezsin,  sorumlusun.  Bizde  ne  deniliyor?  Ah  şu  sakar
                işçiler! Baret, eldiven, gözlük takmıyorlar. Yapmayın diyoruz, bize rağmen ellerini makinenin içine
                sokuyorlar!
                Soma davasında bir meslektaşımız şu cümleyi kurdu. Hukukçuluğumdan utandım.

                ‘Soma’da iş kazasından ölmek imtiyaza dönüştü! Yaşayan işçiler, ‘keşke sen de öleydin’ diyen karılarıyla
                kavga ediyor. Bisiklet alamayan çocuk, keşke benim babam da ölseydi bisiklet alırdım diyor. ‘Soma’da
                ölüm imtiyaza dönüştü diyen’ bir savunma mantığı!
                Ne olmuş, çok fazla tazminat ödenmiş!
                Peki  varsayılan  riskin  sorumluluğunu  kim  alacak?  İşçi  mi,  işveren  mi?  19.  yüzyılın  sonunda  batı
                hukukunda  işveren  yanıtı  verilmiş.  Bugün  bizim  yasamıza  bakıyoruz.  Her  türlü  önlemi  almak  için
                işveren sorumlu tutulmuş.

                Soruyorum?  İşveren  olarak  yargılanıp  ceza  alan  kaç  kişi  duydunuz?  Kitlesel  ölümler  dahil…  Ceza
                hukuku açısından söylüyorum. Tazminat hukukunun açmazlarına girmiyorum.”

                “Akciğer kanserlerinin % 10’u meslek kaynaklı”
                Sempozyumun  öğleden  sonraki  oturumunu  ise  Bursa  Barosu  Başkanı  Av.  Gürkan  Altun  yönetti.
                İlk  konuşmacı  Lokman  Hekim  Ankara  Akay  Hastanesi’nden  Prof.  Dr.  İbrahim  Akkurt  “Meslek
                Hastalıklarının Dünyada ve Ülkemizde Durumu, Tanı-Takip İlkeleri” başlığı altında konuştu.

                Meslek hastalıklarının birinci nedeninin toz olduğunu ifade eden Akkurt, nano teknolojiyle birlikte
                nano partiküller, gazlar, sıvılar, çalışma koşullarının yol açtığı ergonomik riskleri sıraladı. Radyasyonun
                da günümüzün çok önemli risklerinden biri olduğuna vurgu yapan Akkurt, işyerlerindeki sosyal ilişki
                bozukluklarını, mobingi de meslek hastalıkları arasında saydı. Akkurt, ülkemizde akciğer kanserlerinin
                yüzde 10’unun meslek kaynaklı olduğunu bildirdi.


                “Önce mesleki bağımsızlığı güvenceye alalım”
                Uludağ  Üniversitesi  Tıp  Fakültesi  Halk  Sağlığı  Anabilim  Dalı  Öğretim  Üyesi  Prof.  Dr.  Kayıhan  Pala
                “Çalışan Sağlığı Alanında Alınması Gereken Önlemler”i anlatırken, “Konuşmayı en başından kesip,
                ‘kapitalizm geçerli olduğu sürece sermaye daha fazla kar elde etmek için emeği sömürdüğü sürece biz
                çalışan sağlığı filan konuşamayız’ deyip başka bir alan geçebiliriz. Bu
                mümkün ama bir yandan daha iyi bir dünya mümkün mücadelesi
                verirken, bu yanda insanlar erken ölmesin diye ne yapabiliriz kafa
                yormamız lazım” dedi.

                Pala  şöyle  konuştu:  “Öncelikle  bir  insan  doğru  işte  çalışmalı.  İş
                doğru değilse sağlıkla ilgili bozulmaların önüne geçmeniz sıkıntılı.


                İşyeri  hekimi,  iş  güvenliği  uzmanı  maaşını  patrondan  alıyor.  Bu
                alanda çalışanların mesleki bağımsızlığı güvence altına alınmadan
                bu konuda adım atmamız söz konusu olamaz.
                Ben  işyeri  hekimi  eğiticisi  unvanına  sahip  değilim.  Bakanlığın
                istediği belgeleri göndermediğim için. Oysa ben bu alanda doktora
                yaptırma yetkisi olan bir akademisyenim. Ama bakanlık o yetkiyi    UÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı
                vermek  için  o  evrakları  benden  istiyor.  O  evrakları  gönderen   Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala

                                                          - 418 -
   437   438   439   440   441   442   443   444   445   446   447