Page 452 - BURSA BAROSU ÇALIŞMA RAPORU 2016-2018
P. 452
BARO BÜLTENLERİ
Baro başkanları 696 sayılı KHK için olağanüstü toplandı
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Metin Feyzioğlu başkanlığında Ankara’da olağanüstü toplanan baro
başkanları yayınladıkları sonuç bildirgesinde 696 sayılı OHAL KHK’sı ile milli iradenin bir kez daha yok
sayıldığını kaydederek, “OHAL derhal kaldırılmalıdır, 696 sayılı KHK derhal geri çekilmelidir” dedi.
Bildirgede, “Anayasa ihlallerinden bile daha vahim olanı, 696 sayılı KHK’nın insanların yaşamlarını tehlik-
eye atan bir sorumsuzluk maddesi içermesidir” denilerek böyle bir düzenlemenin kanunla dahi yapıla-
mayacağı vurgulandı.
Sonuç bildirgesi şöyle:
OHAL derhal kaldırılmalıdır. Çünkü OHAL terörle ve darbeye kalkışanlarla mücadele amacının dışında,
1olağan bir yönetim biçimi olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Devletin ilgili kurumlarının elinde, OHAL olmaksızın da terörle mücadele etmeye yetecek güç ve yet-
2 kiler vardır.
Türkiye Barolar Birliği ve Barolarımız hukuk çerçevesinde terörle mücadele edilmesini her zaman
3 desteklemiştir. Ancak OHAL bu haliyle, terörle mücadeleyi sekteye uğratmaktadır. Çünkü; Türkiye’nin
demokratik görüntüsüne ağır zarar vermektedir. Bu da, terör örgütlerinin özellikle dış ülkelerde meşrui-
yet kazanma girişimlerini kolaylaştırmaktadır. Türkiye’nin yatırım yapılamayacak bir ülke olarak görün-
mesine neden olmaktadır. Savunma hakkını sınırlayarak yargılama sürecinde suçlu ve suçsuzun birbirin-
den ayrılmasını zorlaştırmaktadır. Masumları mağdur etmektedir. Gerçek suçluların masumların arkasına
saklanmasına imkân sağlamaktadır.
Bugüne kadar OHAL ile ilgisi olmayan binlerce düzenleme, OHAL KHK’ları yoluyla yapılmıştır. Üstelik
4 bunların önemli bir kısmının KHK ile düzenlenmesini Anayasamız yasaklamıştır. Bunlar aynı zamanda
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne de aykırıdır.
Mevcut uygulamada hangi konuların kanunla, hangilerinin KHK ile düzenleneceğine Cumhurbaşkanı
5 ve Bakanlar Kurulu karar vermektedir. Oysa bu konuda esas alınabilecek tek irade ve tek belirleyici
Anayasadır. Bu durum, TBMM’nin yetkilerinin fiilen elinden alınması anlamına gelmektedir.
6
Bir tek hükmü bile OHAL’le ilgili olmayan 696 sayılı KHK ile milli irade bir kez daha yok sayılmıştır.
Bu süreç sonunda verilecek hükümlerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nce hak ihlali olarak yorum-
7 lanacağı da açıktır. Gerek 696 sayılı KHK’da, gerek önceki KHK’larda Anayasa’ya aykırı yüzlerce düzen-
leme vardır. Mesela tek tip elbise düzenlemesi ile sanıkların peşin olarak suçluluğunun kabul edildiği
görüntüsü verilmektedir. Savunma hakkı ağır şekilde ihlal edilmektedir. Türkiye’deki yargılamaların dün-
yada; önyargılı, suçsuzluk karinesini yok sayan ve usulen yapılan yargılamalar olarak görülmesine sebep
olunmaktadır.
Bu apaçık Anayasa ihlallerinden bile daha vahim olanı, 696 sayılı KHK’nın insanların yaşamlarını tehlik-
8 eye atan bir sorumsuzluk maddesi içermesidir.
696 sayılı KHK, sadece 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin bastırılmasına katılan sivil vatandaşlarımıza
9 yönelik ve yalnızca kanunla TBMM tarafından düzenlenebilecek bir genel af veya sorumsuzluk ge-
tirmekle kalmamıştır. Geleceğe yönelik olarak da sivil vatandaşlarca suç işleme özgürlüğü olarak an-
laşılabilecek mutlak bir ceza ve tazminat sorumsuzluğu getirmiştir. Böyle bir düzenleme kanunla dahi
yapılamaz.
Her ne kadar bazı yetkililerin açıklamaları, KHK’nın ilgili maddesinin sadece 15 ve 16 Temmuz
10 2016’yı kapsama niyetiyle yazıldığı şeklinde olsa da, madde metni böyle değildir. Geleceğe yönelik
ve ucu açık bir ceza ve tazminat sorumsuzluğu getirilmiştir.
- 428 -