Albay KUŞ' a dair.
GÖKYÜZÜNDE VİZE OLMAZ !
Nedir devlet olmanın gerekleri?
Bir toprak parçası?
Sınırlar?
İnsanlar?
Devlet olma iradesi?
Askeri Güç?
Tüm bunların mevcut olduğu toplulukların devlet olduğu kabul ediliyor. Ve o insanlar “diğerlerinden “ ayrılıyor. Herkes birbirine göre “diğeri”. Aralarında dikenli teller var. Kiminin ki upuzun kiminin ki kısa kısa…
Toprak parçası, yer, üzerine bastığınız alan ; sınırlar çizilebiliyor üzerine …
Gökyüzü ve mavilikler ise, hiçbir sınır tanımıyor, hiçbir engel durmuyor içinde…
İnsanlar hapsederken kendini, sınırların, ayrımların, başkalıkların içine;
Akıl, hayaller, düşler, havalanıyor, onu bağlayan topraktan gökyüzüne, sınırsız, ayrımsız bir dünya kuruyor.
Ve birden Fetisov, yeryüzünü bir ediyor gökyüzüyle, hayal gerçekle, toprak maviyle, Akıl bedenle buluşuyor ve kalkıyor engeller, yok oluyor tüm zincirler. Büyük düşlerle havalanıp gökyüzüne, yok ediyor engelleri.
Hristo Boytchev , esas olarak “AYRIMCILIĞA” karşı bu oyununda, akıllı ile delinin, içerisi ile dışarısının, hıristiyan ile müslümanın, burası ile orasının, biz ile başkalarının, ben ile ötekinin, başka başka olmasına karşı. Ve daha önemlisi, aklıselim görünenlerin, Birleşmiş Milletlerin ya da kendini gelişmiş diye nitelendiren ülkelerin uygulamalarıyla neye hizmet ettiklerini tartışmaya açıyor. Kendisi gibi olmayanların, makul dünyanın dışlayan kavramlarıyla nasıl baş başa bırakıldığını gösteriyor.
Yöneticiler bir şey yapmak yerine, doktor kadar seyirci kalsalar belki daha iyi.
Ama daha akıllı olanlar, aştıkları sınırları kendi sınırlarına katmaktan, gittikleri yere kan , gözyaşı ve felaket götürmekten başka hiçbir şey yapmıyorlar.
Göçmen Kuşlara da Green Card çekilişi yapar mı Amerika? Ya da daha önce Küba’ya gitmiş olan bir kuşa vize vermez mi?
Boytchev, çağdaş uygarlığın size sunduğu ve kanıksattığı, bugün tartışma konusu bile yapma gereği duymayacağınız kurum ve kavramları yerinden oynatıyor, “insan” olmanın her şeye yettiğini beklenmedik imgelerle, ”pesimist yönetici”, “paranoit şizofren bir lider” , “Sınır tanımaz göçmen kuşlar” ve “kuruluş belgeli bir toplulukla” , çarpıcı bir dille anlatıyor.
İyi seyirler…
Bursa Barosu Tiyatro Topluluğu
Tiyatro Advocato adına
İzzet Boğa